İNTİKAM ile ilgili ayetler (16 kayıt)

Âl-i İmrân / 4. Ayet

مِنْ قَبْلُ هُدًى لِلنَّاسِ وَاَنْزَلَ الْفُرْقَانَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَد۪يدٌۜ وَاللّٰهُ عَز۪يزٌ ذُو انْتِقَامٍ

Daha önce bu kitapları insanlara doğru yolu göstermek için, toptan indiren O’dur. Böylece O, hakla bâtılı ayıran bütün delilleri indirmiştir. Allah’ın âyetlerini inkâr edenler yok mu, onlar için şiddetli bir azap vardır. Allah, kudreti dâimâ üstün gelen ve haksızlardan inti­ka­mını alandır.


A'râf / 126. Ayet

وَمَا تَنْقِمُ مِنَّٓا اِلَّٓا اَنْ اٰمَنَّا بِاٰيَاتِ رَبِّنَا لَمَّا جَٓاءَتْنَاۜ رَبَّنَٓا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَتَوَفَّنَا مُسْلِم۪ينَ۟

“Ama sen, başka bir sebeple değil, sadece Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde ona iman ettik diye bizden intikam alıyorsun.” Sonra Allah’a yönelerek: “Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak canımızı al!” diye yalvardılar.


A'râf / 136. Ayet

فَانْتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَاَغْرَقْنَاهُمْ فِي الْيَمِّ بِاَنَّهُمْ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَكَانُوا عَنْهَا غَافِل۪ينَ

Bu şekilde âyetlerimizi yalanlayıp onları hiç umursamadıkları için, neticede biz de hak ettikleri cezayı verdik ve hepsini denizde boğduk.


Tevbe / 74. Ayet

يَحْلِفُونَ بِاللّٰهِ مَا قَالُواۜ وَلَقَدْ قَالُوا كَلِمَةَ الْكُفْرِ وَكَفَرُوا بَعْدَ اِسْلَامِهِمْ وَهَمُّوا بِمَا لَمْ يَنَالُواۚ وَمَا نَقَمُٓوا اِلَّٓا اَنْ اَغْنٰيهُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ مِنْ فَضْلِه۪ۚ فَاِنْ يَتُوبُوا يَكُ خَيْرًا لَهُمْۚ وَاِنْ يَتَوَلَّوْا يُعَذِّبْهُمُ اللّٰهُ عَذَابًا اَل۪يمًا فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِۚ وَمَا لَهُمْ فِي الْاَرْضِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَص۪يرٍ

O münafıklar din ve Peygamber aleyhine olumsuz bir şey söylemediklerine dair Allah adına yemin ediyorlar. Halbuki onlar dinden çıkmalarına sebep olan o sözü söylediler, İslâm’a girdikten sonra tekrar inkâra saplandılar ve ellerinin erişemeyeceği bir takım kötülüklere, cinâyetlere yeltendiler. Onların bu düşmanlıklarının tek sebebi, sonsuz lutuf ve bereketi sayesinde Allah’ın ve Râsûlullah’ın onları maddî ve mânevî nimetlerle zenginleştirmiş olmasından başka bir şey değildir. Her şeye rağmen eğer tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur. Yok, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, âhirette de can yakıcı bir azap ile cezalandıracaktır. Yeryüzünde de onlar için ne bir dost ne de bir yardımcı olacaktır.


İbrahim / 47. Ayet

فَلَا تَحْسَبَنَّ اللّٰهَ مُخْلِفَ وَعْدِه۪ رُسُلَهُۜ اِنَّ اللّٰهَ عَز۪يزٌ ذُو انْتِقَامٍۜ

Rasûlüm! Öyleyse, sakın Allah’ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Çünkü Allah, karşı konulamaz kudret sahibidir ve inkârcılardan intikam alandır.


Hicr / 79. Ayet

فَانْتَقَمْنَا مِنْهُمْۢ وَاِنَّهُمَا لَبِاِمَامٍ مُب۪ينٍۜ۟

Onlardan da intikam aldık. Eyke ve Sodom, her ikisinin harâbesi de açık bir yol üzerinde durmaktadır.


Rûm / 47. Ayet

وَلَقَدْ اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ رُسُلًا اِلٰى قَوْمِهِمْ فَجَٓاؤُ۫هُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَانْتَقَمْنَا مِنَ الَّذ۪ينَ اَجْرَمُواۜ وَكَانَ حَقًّا عَلَيْنَا نَصْرُ الْمُؤْمِن۪ينَ

Doğrusu biz, senden önceki toplumlara da kendi içlerinden peygamberler gönderdik. Onlar da ümmetlerine apaçık deliller getirdiler. Fakat neticede bunlara inanmayıp günah ve isyâna dalan suçluların cezasını verdik. Çünkü mü’minlere yardım etmek, her zaman yerine getirmeyi üzerimize aldığımız kesin bir sözdür.


Secde / 22. Ayet

وَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ ذُكِّرَ بِاٰيَاتِ رَبِّه۪ ثُمَّ اَعْرَضَ عَنْهَاۜ اِنَّا مِنَ الْمُجْرِم۪ينَ مُنْتَقِمُونَ۟

Kendisine Rabbinin âyetleriyle öğüt verildiği halde, küstahça ondan yüz çeviren kimseden daha zâlim kim olabilir? Şüphesiz biz, o inkârcı suçlulardan intikam alacağız.


Zümer / 37. Ayet

وَمَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُضِلٍّۜ اَلَيْسَ اللّٰهُ بِعَز۪يزٍ ذِي انْتِقَامٍ

Allah kimi de doğru yola erdirirse, onu da şaşırtacak, saptıracak kimse bulunmaz. Allah, istediği anda inkârcılardan intikâmını alan karşı konulamaz kudret sahibi değil midir?


Zuhruf / 25. Ayet

فَانْتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّب۪ينَ۟

Bunun üzerine biz de onlardan intikamımızı aldık. Bir bak, peygamberlerini yalanlayanların sonu nasıl oldu!


Zuhruf / 41. Ayet

فَاِمَّا نَذْهَبَنَّ بِكَ فَاِنَّا مِنْهُمْ مُنْتَقِمُونَۙ

Biz seni vefat ettirip yanımıza alsak bile, hiç şüphesiz onlara hak ettikleri cezayı yine veririz.


Zuhruf / 55. Ayet

فَلَمَّٓا اٰسَفُونَا انْتَقَمْنَا مِنْهُمْ فَاَغْرَقْنَاهُمْ اَجْمَع۪ينَۙ

Nihâyet gazabımızı üzerlerine çektiler. Biz de hak ettikleri cezayı onlara verdik de hepsini suda boğduk.


Duhân / 16. Ayet

يَوْمَ نَبْطِشُ الْبَطْشَةَ الْكُبْرٰىۚ اِنَّا مُنْتَقِمُونَ

Onlar inkâra dönünce, o büyük ve karşı konulamaz çarpışla onları amansız bir şekilde yakalayacağımız gün, onlardan kesinlikle intikamımızı almış oluruz.


Muhammed / 4. Ayet

فَاِذَا لَق۪يتُمُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا فَضَرْبَ الرِّقَابِۜ حَتّٰٓى اِذَٓا اَثْخَنْتُمُوهُمْ فَشُدُّوا الْوَثَاقَۙ فَاِمَّا مَنًّا بَعْدُ وَاِمَّا فِدَٓاءً حَتّٰى تَضَعَ الْحَرْبُ اَوْزَارَهَاۚۛ ذٰلِكَۜۛ وَلَوْ يَشَٓاءُ اللّٰهُ لَانْتَصَرَ مِنْهُمْۙ وَلٰكِنْ لِيَبْلُوَ۬ا بَعْضَكُمْ بِبَعْضٍۜ وَالَّذ۪ينَ قُتِلُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَلَنْ يُضِلَّ اَعْمَالَهُمْ

Öyleyse, ey mü’minler, kâfirlerle savaşta karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Onlara karşı kesin bir üstünlük elde edince onları esir alın ve aldığınız esirleri sımsıkı bağlayın. Sonra o esirleri ya lutfedip karşılıksız salar veya fidye alarak serbest bırakırsınız. Savaş sona erip silahlar bırakılıncaya kadar gevşemeden böyle yapın. Allah dileseydi, sizin savaşmanıza gerek kalmadan bizzat kendisi onlardan intikam alırdı. Fakat O sizi birbirinizle denemek için savaşı emretmiştir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını hiçbir zaman boşa çıkarmayacaktır.


Kamer / 10. Ayet

فَدَعَا رَبَّهُٓ اَنّ۪ي مَغْلُوبٌ فَانْتَصِرْ

Nihâyet o da Rabbine: “Ben mağlup düştüm. Artık dinine yar­dım et, intikâmımı sen al!” diye yalvardı.


Bürûc / 8. Ayet

وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ اِلَّٓا اَنْ يُؤْمِنُوا بِاللّٰهِ الْعَز۪يزِ الْحَم۪يدِۙ

O mü’minlerden, başka bir sebeple değil, sadece karşı konulmaz kudret sahibi ve her türlü övgüye lâyık olan Allah’a iman etmelerinden ötürü nefret edip, intikam alıyorlardı.



https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-92-ayeti-ne-anlatiyor-195159-m.jpg
Enâm Suresinin 92. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: وَهٰذَا كِتَابٌ اَنْزَلْنَاهُ مُبَارَكٌ مُصَدِّقُ الَّذ۪ي بَيْنَ يَدَيْهِ وَلِتُنْذِرَ اُمَّ الْقُرٰى وَمَنْ حَوْلَهَاۜ وَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-82-ayeti-ne-anlatiyor-195113-m.jpg
Enâm Suresinin 82. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...