# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَلْقَتْ مَا ف۪يهَا وَتَخَلَّتْۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve elkat mâ fîhâ ve teḣallet | |
1. | Ömer Çelik Meali | İçindekileri dışarı atıp boşaldığı, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 3, 4, 5. Yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip O'na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 3,4,5. Yer düzeltilip, içinde olanları dışarı atarak boşaldığı zaman ve yer Rabbine boyun eğdiği zaman, ki yer boyun eğecektir |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 3,4. Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman, |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İçinde ne varsa attığı ve tamamen boşaldığı |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | ve içindekini atıp boşaldığı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 3,4,5. yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 3,4,5. Yer uzatıl(ıp dümdüz yapıl)dığı, içindekileri atıp boşaldığı ve Rabbi(nin emri)ne kulak verip de, (o da bu itâate) lâyık kılındığı zaman! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İçindekini atıb boşaldığı; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve içinde ne var ise atıp boşaldığı zaman. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İçinde ne varsa atıp boşaldığında, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And casts forth what is within it and becomes (clean) empty, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnşikak Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ ...
Ankebût Sûresi 41-45. Ayetler ve Meali 41. "Allah’ı bırakıp da başkalarını dost ve yardımcı edinenlerin hâli, örümceğin hâline benzer. Örümcek de b ...