# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه۪ۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve emmâ men ûtiye kitâbehu ve râe zahrih(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kimin de amel defteri arka tarafından verilirse, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 10, 11, 12, 13. Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal-mülk sebebiyle) şımarmıştı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 10,11,12. Ama amel defteri kendisine arkasından verilen kimse: "Mahvoldum" diye bağırır ve çılgın alevli cehenneme girer. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Fakat kime kitabı arkasından verilirse, |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ama kitabı arkasından verilen, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve amma kitabı «arkasında» verilen |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Amma kitabı arkasından verilen kimse, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 10,11,12. Ama kimin de kitâbı (amel defteri) arka tarafından verilirse, artık (ölüp de kurtulmayı temennî ederek) helâki çağıracak ve alevli ateşe girecektir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Fakat kitabı (amel defteri), arka tarafından (sol eline) verilen, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Defteri arkasından verilene gelince: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But he who is given his Record behind his back,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnşikak Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...