# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fesevfe yed’û śubûrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O, derhal ölümü, yok olmayı isteyecek, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 10, 11, 12, 13. Kimin de kitabı arkasından verilirse, derhal yok olmayı isteyecek; alevli ateşe girecektir. Zira o, (dünyada) ailesi içinde (mal-mülk sebebiyle) şımarmıştı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 10,11,12. Ama amel defteri kendisine arkasından verilen kimse: "Mahvoldum" diye bağırır ve çılgın alevli cehenneme girer. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 11,12. “Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Yetiş ey ölüm!" diye bağıracak |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | helâk! Diye çağırır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | derhal helakini temennî edecek, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 10,11,12. Ama kimin de kitâbı (amel defteri) arka tarafından verilirse, artık (ölüp de kurtulmayı temennî ederek) helâki çağıracak ve alevli ateşe girecektir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık “helâk!” diye bağırır, (ölümünü ister); |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Derhal bir helâkı çağırır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O da helâkini isteyecek, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Soon will he cry for Perdition, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnşikak Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...