# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Femâ lehum lâ yu/minûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böyleyken onlara ne oluyor ki inanmıyorlar? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böyleyken onlar acaba neden iman etmezler? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara ne oluyor da inanmıyorlar? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böyleyken onlara ne oluyor da iman etmiyorlar? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O halde onlara ne var ki iyman eylemezler? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Öyleyse onlara ne (oluyor) ki îman etmiyorlar? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O hâlde onlara ne oluyor ki, îmân etmiyorlar? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O halde, onlarda ne var ki, iman etmezler; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık onlar için ne var ki, imân etmiyorlar? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlara ne oluyor ki inanmıyorlar? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | What then is the matter with them, that they believe not?- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnşikak Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...