# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَنْ طَبَقٍۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Leterkebunne tabekan ‘an tabak(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey insanlar siz, tabakadan tabakaya binecek, biri diğeriyle bağlantılı halden hâle geçeceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 16, 17, 18, 19. Hayır! Şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız. (tabakadan tabakaya bineceksiniz) |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz siz hâlden hâle geçeceksiniz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ki sizler binip binip gececeksiniz elbette tabakadan tabakaya |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | siz (ey insanlar), hiç şübhesiz, o halden bu haale bineceksiniz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ki siz ey insanlar!) Mutlaka tabakadan tabakaya binecek (hâlden hâle geçecek)siniz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sizler, muhakkak halden hale binib geçeceksiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Elbette ki halden hale mülâki olacaksınız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Siz bir tabakadan diğerine geçeceksiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Ye shall surely travel from stage to stage. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnşikak Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...