# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَا الظُّلُمَاتُ وَلَا النُّورُۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velâ-zzulumâtu velâ-nnûr(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ne karanlıklar ile aydınlık, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 19, 20, 21. Körle gören, karanlıkla aydınlık, gölge ile sıcak bir olmaz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 19,20,21. Kör ile gören, karanlıklar ile ışık ve gölgelikle sıcaklık bir değildir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Karanlıklar ile aydınlık bir olmaz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ne de karanlıklar ile aydınlık, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ne zulümat ile nûr |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 19,20,21. Körle gören, karanlıklarla nuur, gölge ile sıcak bir olmaz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 19,20,21. Körle, gören (kâfir ile mü'min); karanlıklarla, nûr (bâtıl ile hak); gölge ile sıcaklık (Cennet ile Cehennem) bir olmaz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ne karanlıklarla aydınlık, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve zulmetler ile nûr da (müsavî değildir). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ne karanlıklar ile nur, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nor are the depths of Darkness and the Light; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fâtır Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۚ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ “Ve yüzünü hak dine çevir, sakın müşrikler ...