Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 97 | Ya şimdi şu köy, kasaba ahâlisi geceleyin uyurlarken azâbımızın kendilerine baskın halinde gelivermiyeceğinden emin mi oldular? |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 98 | Yine o köy kasaba ahâlisi kuşluk vakti oynayıb eğlenib dururlarken kendilerine azâbımızın gelivermiyeceğinden emin mi oldular? |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 99 | Ya artık Allahın mekrinden emin mi oldular? fakat kendilerine yazık eden kavimlerden başkası Allahın mekrinden emîn olmaz |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 100 | Halâ irşad etmedimi o, eski sahiblerinden sonra bu Arza vâris olan kimseleri, şu hakıkat ki eğer dilemiş olsak onların da günahlarını başlarına çarpardık? Fakat kalblerinin üzerini tabı' eder mühürleriz de onlar hakkı işitmezler |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 101 | İşte o memleketler, bunların başına gelenlerden bâ'zısını sana kıssa olarak nakl ediyoruz; celâlım hakkı için onlara Peygamberleri beyyinelerle geldiler öyle iken iyman etmek istemediler, çünkü ondan evvel inkâr etmeği âdet etmişlerdi, Allah kâfirlerin kalblerini işte böyle tab'eder |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 102 | Hem ekserîsinde ahde vefa görmedik, şu muhakkak ki ekserîsini taatten çıkar fasıklar gördük |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 103 | Sonra onların arkasından âyetlerimizle Musâyı Fir'avne ve cem'iyyetine gönderdik, tuttular, o âyetlere zulm ettiler, ettiler de bak o müfsidlerin akıbeti nasıl oldu? |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 104 | Musâ, ey Fir'avn! dedi: Bil ki ben rabbül'âlemîn tarafından bir Resulüm |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 105 | Birinci vazifem Allaha karşı haktan başka bir şey söylememekliğimdir, hakikat ben size rabbınızdan bir beyyine ile geldim, artık Beni İsraîli benimle beraber gönder |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 106 | Eğer, dedi: Bir âyet ile geldinse getir onu bakalım sadıklardan isen |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 107 | Bunun üzerine asasını bırakıverdi, ne baksın o koskoca bir ejderha kesiliverdi |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 108 | ve elini sıyırdı çıkardı, ne baksın o bakanlara bembeyaz parlıyor |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 109 | Fir'avnın kavminden o cemiyyet, bu, dedi: şüphesiz çok bilgiç bir sihirbaz |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 110 | Sizi yerinizden çıkarmak istiyor, binaenaleyh ne emr edersiniz? |
|
Elmalılı Meali (Orjinal) | A'râf / 111 | Onu ve kardeşini dediler: eğle, ve şehirlere toplayıcılar yolla |
|
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...
Hac suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 23. Ayet Arapça: ِ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ ...
Cuma sûresi Medine’de inmiştir. 11 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen اَلْجُمْعَةُ (Cuma) kelimesinden almıştır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerin ...
Hac suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 7. Ayet Arapça: وَاَنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ لَا رَيْبَ ف۪يهَاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ ف ...
Hac suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 1. Ayet Arapça: يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمْۚ اِنَّ زَلْزَلَةَ السَّاعَةِ شَيْءٌ ...