# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَٓائِب۪ينَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ hum ‘anhâ biġâ-ibîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Oradan bir daha ayrılamaz, kaçıp kurtulamazlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 13, 14, 15, 16. İyiler muhakkak cennette, kötüler de cehennemdedirler. Ceza gününde oraya girerler. Onlar (kâfirler) oradan bir daha da ayrılmazlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Oradan bir daha ayrılamazlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar oradan kaybolup kurtulacak da değillerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar o cehennemin gözünden kaçamazlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve ondan gâib olmıyacaklardır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ve onlar bundan ayrılanlar da değildir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Onlar oradan (çıkıp) kaybolacak kimseler de değildir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Oradan asla çıkacak değillerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar, ondan gaip olanlar değildirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir daha da oradan çıkamazlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And they will not be able to keep away therefrom. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnfitâr Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...