# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِالدّ۪ينِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kellâ bel tukeżżibûne bi-ddîn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Fakat siz dini, hesap ve ceza gününü yalanlıyorsunuz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 9, 10, 11, 12. Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hayır, hayır; doğrusu siz dini yalanlıyorsunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hayır, hayır! Siz hesap ve cezayı yalanlıyorsunuz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır hayır, siz cezayı yalanlıyorsunuz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hayır hayır, doğrusu siz dîni tekzîb ediyor, cezaya inanmıyorsunuz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hayır (siz Allahın keremine de mağrur olmuyorsunuz). Bil'akis dîni yalan sayıyorsunuz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hayır! Aksine (siz), dîni (hesab gününde amellere verilecek cezâyı) yalanlıyorsunuz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hayır, (siz sadece Allah'ın keremini inkâr etmiyorsunuz.) daha doğrusu siz, hesab ve ceza gününü inkâr ediyorsunuz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır hayır..Siz belki dini yalanlıyorsunuz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Heyhat! Siz dini yalan sayıyorsunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Day! nit ye do reject Right and Judgment! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnfitâr Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...