Mülk Sûresi(67) 4. Ayet


4 / 30


# Meal Ayet
Arapça ثُمَّ ارْجِعِ الْبَصَرَ كَرَّتَيْنِ يَنْقَلِبْ اِلَيْكَ الْبَصَرُ خَاسِئًا وَهُوَ حَس۪يرٌ
Türkçe Okunuşu * Śumme-rci’i-lbasara kerrateyni yenkalib ileyke-lbasaru ḣâsi-en ve huve hasîr(un)
1. Ömer Çelik Meali Sonra gözünü tekrar tekrar çevir de bak. Göz, aradığı kusuru bulamamanın ezikliği ve bitkinliği içinde sana geri dönecektir.
2. Diyanet Vakfı Meali Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali Bir aksaklık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak; ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer.
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali Sonra tekrar tekrar bak; bakışların (aradığı çatlak ve düzensizliği bulamayıp) âciz ve bitkin hâlde sana dönecektir.
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Sonra gözünü tekrar tekrar döndür (bak). Göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Sonra yine çevir gözü, tekrar tekrar, sana döner ö göz hîtab olarak zelîl-ü hakîr
7. Hasan Basri Çantay Meali Sonra gözü (nü) iki kerre daha çevir. (Nihayet) o göz, hor ve hakîr yine sana dönecekdir ve o, (artık bir kusur bulabilmekden) yorulmuşdur.
8. Hayrat Neşriyat Meali Sonra gözü(nü) tekrar tekrar çevir (ve yine bak); o göz (aradığı kusûru bulamadan)zelil ve bitkin bir hâlde sana dönecektir!
9. Ali Fikri Yavuz Meali Sonra gözü, tekrar tekrar (semaya) çevir; nihayet o göz, zelîl ve hakîr olarak sana döner; artık O, âciz kalmıştır.
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Sonra gözünü iki def'a daha çevir, o göz sana yorgun bir halde olarak zelilâne bir sûrette geri dönmüş olsun.
11. Ümit Şimşek Meali Sonra tekrar tekrar gözünü çevirsen de bitkin düşmüş, hor ve hakir halde o göz sana döner.
12. Yusuf Ali (English) Meali Again turn thy vision a second time: (thy) vision will come back to thee dull and discomfited, in a state worn out.
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Mülk Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/hz-muhammed-sav-ile-ilgili-ayetler-196509-m.jpg
Hz. Muhammed (s.a.v.) ile İlgili Ayetler

Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/tevbe-suresinin-128-ayeti-ne-anlatiyor-196611-m.jpg
Tevbe Suresinin 128. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَز۪يزٌۘ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَر۪يصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَؤُ۫فٌ رَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/iki-denizin-birbirine-karismamasi-ile-ilgili-ayet-196600-m.jpg
İki Denizin Birbirine Karışmaması İle İlgili Ayet

"O, suyu acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak üzere salı­vermiştir." (Rahmân Sûresi 19) "Fakat aralarında bir engel vardır; onu aşıp da birbi ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/tevbe-suresinin-119-ayeti-ne-anlatiyor-196601.jpg
Tevbe Suresinin 119. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِق۪ينَ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/ahkaf-suresi-15-ayet-arapca-meali-ve-tefsiri-196586.jpg
Ahkaf Suresi 15. Ayet Arapça, Meali ve Tefsiri

Ahkâf sûresinin 15. ayetinde şöyle buyrulur: Ahkâf Suresi 15. Ayet Arapça وَوَصَّيْنَا الْاِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ اِحْسَانًاۜ حَمَلَتْهُ اُمُّهُ كُ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/tevbe-suresinin-112-ayeti-ne-anlatiyor-196580-m.jpg
Tevbe Suresinin 112. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلتَّٓائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّٓائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْاٰمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّ ...