# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَۜ وَهُوَ اللَّط۪يفُ الْخَب۪يرُ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Elâ ya’lemu men ḣalaka ve huve-lletîfu-lḣabîr(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yaratan yarattığını bilmez olur mu hiç? İlmi her şeyin bütün inceliklerine kadar nüfûz eden ve her şeyden hakkıyla haberdar olan yalnız O’dur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yaratan bilmez olur mu? O, Latif'tir, haberdardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bilmezmi o yaradan ki o öyle latîf öyle habîr |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yaratıb duran (Allah) mı bilmeyecekmiş? O, lâtıyfdir, her şeyden haberdârdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Hiç) yaratan bilmez mi? Çünki O, Latîf (kalblerdeki bütün incelikleri bilen)dir, Habîr (onlardan haberdâr olan)dır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bilmez mi, O (bütün varlıkları) yaratan? (Şübhesiz gizliyi de bilir, aşikârı da...) O Lâtif'dir, Habîr'dir= her şeyden haberdardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yaratmış olan zât bilmez mi? Latîf, habîr olan O'dur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yaratan bilmez olur mu? O herşeyi bütün incelikleriyle ve gizlilikleriyle bilen, herşeyden haberdar olandır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Should He not know,- He that created? and He is the One that understands the finest mysteries (and) is well-acquainted (with them). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mülk Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...