# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالُوا لَوْ كُنَّا نَسْمَعُ اَوْ نَعْقِلُ مَا كُنَّا ف۪ٓي اَصْحَابِ السَّع۪يرِ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve kâlû lev kunnâ nesme’u ev na’kilu mâ kunnâ fî ashâbi-sse’îr(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonra şöyle hayıflanırlar: “Eğer uyarılara kulak vermiş veya aklımızı kullanıp gerçekler üzerinde düşünmüş olsaydık, şimdi şu çılgın alevli ateşin yoldaşları arasında bulunmazdık!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık! diye ilâve ederler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Eğer kulak vermiş veya akletmiş olsaydık, çılgın alevli cehennemlikler içinde olmazdık" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yine şöyle derler: “Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve derler ki: "Eğer biz dinleseydik, yahut düşünüp anlasaydık şu çılgın ateşin halkı arasında bulunmazdık!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve biz işidir veya akl eder olsaydık bu Seıyr eshabı içinde bulunmazdık, derler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ve (şunu) söylediler (söylerler): «Eğer bizi dinler, yahud aklımızı kullanır (insanlar) olsaydık şu çılgın cehennem yârânı içinde bulunmazdık.» |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve derler ki: “Eğer (biz) işitir veya akıl eder olsaydık, bu alevli ateş ashâbı arasında bulunmazdık!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de şöyle derler: “- Biz işitir veya akıl eder olsaydık, şu azgın ateşe atılanlar arasında bulunmazdık.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve diyeceklerdir ki: «Eğer biz işitir olsa idik veya akilâne düşünse idik, biz bu çılgın cehennemin yârânı arasında bulunmuş olmaz idik.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Keşke dinleseydik,” derler. “Keşke akıl edebilseydik! O zaman bu çılgın alevlerin arasında olmazdık.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They will further say: "Had we but listened or used our intelligence, we should not (now) be among the Companions of the Blazing Fire!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mülk Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَز۪يزٌۘ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَر۪يصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَؤُ۫فٌ رَ ...
"O, suyu acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir." (Rahmân Sûresi 19) "Fakat aralarında bir engel vardır; onu aşıp da birbi ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِق۪ينَ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten ...
Ahkâf sûresinin 15. ayetinde şöyle buyrulur: Ahkâf Suresi 15. Ayet Arapça وَوَصَّيْنَا الْاِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ اِحْسَانًاۜ حَمَلَتْهُ اُمُّهُ كُ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلتَّٓائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّٓائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْاٰمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّ ...