# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ هُوَ الَّذ۪ي ذَرَاَكُمْ فِي الْاَرْضِ وَاِلَيْهِ تُحْشَرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul huve-lleżî żeraekum fî-l-ardi ve-ileyhi tuhşerûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan da O’dur. En sonunda diriltilip yine O’nun huzurunda toplanacaksınız!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O'dur; ancak O'nun huzuruna gelip toplanacaksınız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sizi yerde yaratıp yayan O'dur ve O'nun huzurunda toplanacaksınız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “O, sizi yeryüzünde yaratıp çoğaltandır. Ancak O’nun huzurunda toplanacaksınız.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Sizi yerden üreten O'dur ve O'na toplanıp götürüleceksiniz." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Deki, odur sizi Arzda zürriyyet halinde yaratıp yayan, nihayet de hep toplanıp ona haşrolunacaksınız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «O, sizi yer (yüzün) de zürriyet haalinde yaratıb yayandır ve nihayet (hepiniz) ancak Ona toplanıb götürüleceksiniz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “Sizi yeryüzünde (yaratıp) yayan O'dur ve ancak O'nun huzûruna toplanacaksınız!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | De ki: “- Yeryüzünde sizi yaratıb öteye beriye dağıtan O'dur. Nihayet (hesab için ahirette) hep O'na toparlanıb götürüleceksiniz.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «O, o (Zât)dır ki, sizi yeryüzünde (yaratıp) yaydı ve O'na toplanacaksınız.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Sizi yaratıp yeryüzüne yayan da Odur; yine Onun huzurunda toplanacaksınız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "It is He Who has multiplied you through the earth, and to Him shall ye be gathered together." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mülk Sûresi 24. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...