Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 121 | Böylece Âdem ve Havva o yasak ağaçtan yediler. Bunun üzerine ayıp yerleri kendilerine açılıp belli oluverdi de oraları hemen cennet yapraklarıyla örtmeye çalıştılar. Böylece Âdem, Rabbinin emrine karşı geldi ve şaşırıp kaldı. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 122 | Sonra Rabbi onu peygamber seçip kendine yaklaştırdı, tevbesini kabul buyurdu ve onu doğru yola iletti. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 123 | Allah buyurdu ki: “Birbirinize düşman olarak hepiniz cennetten inin. Size benden doğru yolu gösteren bir rehber geldiği zaman, kim o rehberime uyarsa artık o, dünyada asla yolunu şaşırmayacak, âhirette de sıkıntı çekmeyecektir.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 124 | Kim de benim kitabıma sırt döner ve beni anmaktan uzak durursa, şüphesiz dünyada onun için sıkıntılı, dar bir geçim vardır; kıyâmet günü de onu kör olarak diriltip huzurumuza getireceğiz. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 125 | O: “Rabbim! Beni niçin kör olarak dirilttin? Oysa ben dünyada gözleri gören biriydim” diye itiraz edecek. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 126 | Allah şöyle buyuracak: “Evet, böyle! Âyetlerimiz sana geldiğinde sen onları nasıl unutup bir kenara attıysan, bugün de sen işte öylece unutulur, bir kenara atılırsın!” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 127 | İşte biz kendilerine verilen her türlü kabiliyeti ve ömürlerini israf edip haddi aşan ve Rabbinin âyetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız. Âhiret azabı, elbette daha şiddetli ve çok daha devamlıdır. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 128 | Kendilerinden önce gelip geçmiş ve bugün meskenleri arasında dolaşıp durdukları onca zâlim nesilleri helâk etmiş olmamız, onların akıllarının başlarına gelmesine yetmiyor mu? Şüphesiz bunda, akıl sahipleri için pek çok dersler ve ibretler vardır. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 129 | Eğer Rabbin tarafından, cezalarının erteleneceğine dair daha önce verilmiş bir karar ve bu kararın gerçekleşmesi için belirlenmiş bir süre olmasaydı, elbette hak ettikleri azap onları çoktan yakalamış olurdu! |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 130 | Rasûlüm! Sen onların alay ve inkâr dolu sözlerine sabret! Güneş doğmadan ve batmadan önce Rabbini överek tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün bazı vakitlerinde de tesbihine devam et ki, Rabbinin hoşnutluğuna eresin. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 131 | Onlardan bazı kimselere verdiğimiz dünya hayatının süsü ve debdebesinden ibaret olan geçimliklere gözün kaymasın! Biz bu nimetlerle onları imtihan ediyoruz. Unutma ki, Rabbinin senin üzerindeki nimeti ve âhirette sana vereceği rızık hem daha hayırlı, hem çok daha devamlıdır. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 132 | Ailene ve ümmetine namazı emret. Kendin de onu kılmaya sabırla devam et. Biz senden rızık istemiyoruz; üstelik seni de biz rızıklandırıyoruz. İyi bilin ki, hayırlı son, kalpleri Allah’a saygı ile dopdolu olup günahlardan sakınan ve ilâhî buyruklara uyanların olacaktır. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 133 | İnkârcılar: “Muhammed bize Rabbinden bir mûcize getirse ya!” diyorlar. Kendilerine, önceki ilâhî kitaplarda bulunan bilgileri açıklayan Kur’an’ın gelmiş olması, onlar için yeterli değil midir? |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 134 | Şayet biz, kitap ve peygamber göndermeden önce kendilerini aslında hak ettikleri bir felâketle helâk edecek olsaydık, bu takdirde: “Rabbimiz, ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, böyle rezil ve perişan olmadan önce senin âyetlerine uysaydık!” diyeceklerdi. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 135 | Rasûlüm! De ki: “Herkes gelecek adına bir beklenti içinde bulunuyor; madem öyle siz de beklemeye devam edin. Merak etmeyin: kim doğru yol üzerinde imiş ve kim beklentilerini doğru çıkaracak bir yol takip ediyormuş, elbette yakında bileceksiniz!” |
|
Enbiya suresinin 94. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 94. Ayet Arapça: فَمَنْ يَعْمَلْ مِنَ الصَّالِحَاتِ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَا كُفْرَانَ لِس ...
"O Allah ki, ümmîlere kendi içlerinden, onlara âyetlerini okuyacak, onları her türlü günah kirlerinden temizleyip arındıracak, onlara kitabı ve hikm ...
Enbiya suresinin 89. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 89. Ayet Arapça: وَزَكَرِيَّٓا اِذْ نَادٰى رَبَّهُ رَبِّ لَا تَذَرْن۪ي فَرْدًا وَاَنْتَ ...
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...