Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 106 | “Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bir halde bırakacak.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 107 | Öyle ki, orada ne bir çukur görebilirsin, ne de bir tümsek! |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 108 | O gün insanlar, hiçbir tarafa sapmadan kendilerini çağıran dâvetçinin peşine düşecekler. Rahmân’ın azamet ve heybetinden bütün sesler kısılacak; sen de artık fısıltıdan başka bir ses duyamayacaksın! |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 109 | O gün hiç kimsenin şefaati fayda vermeyecek; ancak Rahmân’ın izin verdiği ve konuşmasına râzı olduğu kimseninki müstesnâ. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 110 | Allah onların geleceğini de bilir, geçmişini de. Fakat onların bilgisi Allah’ı kuşatamaz. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 111 | Bütün yüzler, her zaman diri, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan ve kâinatı yöneten Allah’ın önünde eğilmiştir. Zulüm yüklenerek gelen kimse, gerçekten hüsrâna uğramıştır. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 112 | Mü’min olarak sâlih ameller işleyen kimse ise, ne bir haksızlığa uğramaktan korkar, ne de sevaplarını eksik almaktan. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 113 | Rasûlüm! İşte biz kitabı Arapça bir Kur’an olarak indiriyor ve onda tehdit ve uyarılarımızı çeşitli açılardan farklı üsluplarla açıklıyoruz. Umulur ki onlar bu sâyede günahlardan sakınırlar, yahut Kur’an onlarda her defasında yepyeni bir şuur ve idrak uyanıklığı meydana getirir. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 114 | Hak olan, hâkimiyetin gerçek sahibi olan Allah yüceler yücesidir. Rasûlüm! Sana vahyedilmesi henüz tamamlanmadan önce unutma endişesiyle Kur’an’ı okumakta acele etme! “Rabbim! Benim ilmimi artır!” diye dua et. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 115 | Doğrusu biz daha önce Âdem’den o ağaca yaklaşmaması konusunda söz almıştık, fakat o verdiği sözü çabucak unutuverdi. Onda bir azim ve sebât da bulamadık. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 116 | Biz bir vakit meleklere: “Âdem’e secde edin” demiştik. Hepsi secde ettiler; ancak İblîs secde etmekten kaçındı. |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 117 | Bunun üzerine şöyle buyurduk: “Ey Âdem! Şüphesiz bu İblîs, senin ve eşin için çok tehlikeli bir düşmandır. Dikkat edin de, sizi cennetten çıkarmasın! Yoksa ihtiyaçlar içinde koşturur durur, sıkıntı çeker, perişan olursun.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 118 | “Şimdi cennette sen ne acıkıyor, ne de çıplak kalıyorsun.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 119 | “Yine sen burada ne susuzluk çekiyor, ne de güneşin sıcağında kavruluyorsun.” |
|
Ömer Çelik | Tâ-Hâ / 120 | Derken şeytan ona vesvese verip: “Ey Âdem! Ne dersin, sana ölümsüzlük ağacını ve asla yok olmayacak bir saltanatın yolunu göstereyim mi?” dedi. |
|
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...