Tahrim Sûresi 2. Ayet Tefsiri


2 / 12


Tahrim Sûresi Hakkında

Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geçici bir süre kendine haram kılmasından bahsedildiği için bu ismi almıştır. Mushaf tertîbine göre 66, nüzûl sırasına göre ise 106. sûredir.

Tahrim Sûresi Konusu

Resûlullah (s.a.s.) ile hanımları arasında vuku bulan bir hâdiseden hareketle aile içi münâsebetler ele alınır. Hem Efendimiz (s.a.s.)’in hanımları, hem de diğer mü’minlere öğütler verilir. Dikkat çekici iki örnekle, inanan ve inanmayan kadınların âkıbetleri gözler önüne serilir.

Tahrim Sûresi Nuzül Sebebi

Mushaftaki sıralamada altmış altıncı, iniş sırasına göre yüz yedinci sûredir. Hucurât sûresinden sonra, Tegåbün sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur.

قَدْ فَرَضَ اللّٰهُ لَكُمْ تَحِلَّةَ اَيْمَانِكُمْۚ وَاللّٰهُ مَوْلٰيكُمْۚ وَهُوَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ ﴿٢﴾
Karşılaştır 2: Allah, kefaretini ödemek şartıyla uygun olmayan yeminlerinizi bozmayı size meşrû kılmıştır. Sizin dostunuz ve yardımcınız Allah’tır. O, her şeyi hakkiyle bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.

TEFSİR:

Bir şeyi haram veya helâl kılma hakkı sadece Allah’a aittir. Peygamber de, kendi inisiyatifiyle değil, ancak Allah Teâlâ’nın bildirmesiyle bir şeyin helâlliğine ya da haramlığına hükmeder. Âyet-i kerîmelerin hitap tarzından şu anlaşılıyor ki, Resûlullah (s.a.s.), hanımlarını hoşnut etmek için normalde helâl olan bir şeyi kendine haram kılmıştır. Dinin tebliğcisi ve ümmetin örneği olması hasebiyle, böyle bir tasarrufu uygun bulunmadığından, Cenâb-ı Hak kendini uyarmış ve böyle yapmaktan vazgeçmesini istemiştir. Helâl olan bir şeyi haram kılmak için yapılan yeminlerin, kefaretini ödeyerek bozulmasını emretmiştir. Nitekim Mâide sûresi 89. âyette yemin kefareti:

  Kişinin ailesine yedirdiği yemeğin orta hallisinden on fakiri doyurmak,

  Veya onları giydirmek,

  Yahut bir köle azat etmek,

  Bunlardan birini yapamazsa üç gün oruç tutmak, olarak hükme bağlanmıştır.

Resûlullah (s.a.s.)’in kendisine haram kıldığı şey hakkında gelen rivayetlerin en sahih olanı, Hz. Aişe’nin anlattığı şu hâdisedir:

İkindi namazı sonrası hanımlarının odalarına uğramak Resûlullah (s.a.s.)’in âdetiydi. Efendimiz (a.s.) bir süredir eşi Zeynep bint-i Cahş’ın odasında daha fazla kalmaya başlamıştı. Çünkü ona bir yerden bal gelmişti. Allah Resûlü (s.a.s.) de balı çok sevdiğinden, orada bal şerbeti içiyordu. Aişe (r.a.) şöyle anlatıyor: “Bu durumu çok kıskandım. Hafsa ile anlaşıp, Rasulüllah (s.a.s.) yanımıza geldiğinde, ağzından meğafir kokusu geldiğini söylemeyi kararlaştırdık.[1] Her birimiz, Peygamber (s.a.s.)’in çok titiz olduğunu ve kendisinden kötü bir koku yayıldığında, bundan çok rahatsız olacağını biliyorduk. Bu yüzden Efendimiz’in Zeyneb’in yanında çok kalmaması için bu hileye başvurduk.” Gerçekten de hile tesirini gösterdi. Hanımlarının “ağzından meğafir kokusu geliyor” demeleri üzerine, Peygamberimiz (s.a.s.) bir daha bal yememeye söz verdi ve meseleyi arzettiği hanımına, konuştuklarını kimseye söylememesini tembih etti. Fakat Hz. Hafsa durumu Hz. Aişe’ye iletince, Tahrîm sûresinin olup bitenleri haber veren ilk âyetleri nâzil oldu. (bk. Buhârî, Tefsir 66/1; Eymân 25; Müslim, Talâk 20, 21; Tirmizî, Tefsir 66)

Bahsedilen olay gelen âyetlerde şöyle hülasa edilerek bundan gereken dersin çıkarılması istenmektedir:

[1] Meğafir, özel kokusu olan bir çiçektir. Şayet arı, balını bu çiçekten alırsa, balında meğafir kokusu olur.

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-59-ayeti-ne-anlatiyor-195002-m.jpg
Enâm Suresinin 59. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/kaf-suresinin-tefsiri-195001-m.jpg
Kaf Suresinin Tefsiri

Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2020/03/yasin-suresinin-okunusu-ve-anlami-171428-m.jpg
Yasin Suresinin Okunuşu ve Anlamı

Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-194995-m.jpg
Enam Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/hz-ibrahim-as-ile-ilgili-ayetler-194966-m.jpg
Hz. İbrahim (a.s.) ile İlgili Ayetler

İbrâhim Âleyhisselâm; Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm’ın müştereken kabul ettiği büyük peygamberdir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim’den (a.s.) birçok ...