Rûm Sûresi 54. Ayet Tefsiri


54 / 60


Rûm Sûresi Hakkında

Rûm sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 60 âyettir. İsmini, 2. âyetinde yer alan اَلرُّومُ  (Rûm) kelimesinden alır. Mushaf tertibine göre 30, nüzûl sırasına göre 84. sûredir.

Rûm Sûresi Konusu

Rûm sûresi, çok mühim bir gaybî hâdiseyi haber vererek başlar. Bu hâdise, Bizanslılarla İranlılar arasında meydana gelecek savaşta Bizanslıların galip gelmesidir. Kur’ân-ı Kerîm’in haber verdiği şekilde gerçekleşen bu hâdise, Kur’an’ın en büyük mûcizelerinden biri olup Peygamberimiz (s.a.s.)’in getirdiği vahyin doğruluğunu ispat eder. Rûm sûresinde; bir taraftan mü’minleri seven, onlara yardım eden, onları zafere eriştireceğini va‘deden ve onları cennetle müjdeleyen; diğer taraftan da âhirete inanmayıp hayatı sadece dünyadan ibaret sayan kâfirleri cehennemle korkutan Yüce Allah’ın varlığının, birliğinin, nihâyetsiz kudret ve azametinin delilleri peş peşe serdedilir. İnsanlar böyle bir Allah’ın dinine girmeye ve o dinin itikâdî, amelî ve ahlâkî gereklerini yapmaya davet edilir. Bu münâsebetle şirkin tutarsızlığı misallerle izah edilirken, şirke bulaşmış hastalıklı ruhların içler acısı halleri ortaya konur. Bunların tedavisi için açık ve anlaşılır reçeteler sunulur. Yine mecbûri istikâmet olan âhiretin varlığı, tabiatta ve insanlarda durmadan cereyan eden ölme ve yeniden dirilme delilleriyle ispat edilir. Mahşerdekilerin diliyle dünyanın bir gün, hatta bir saat gibi çok kısa olduğuna temas edildikten sonra, gönüller o dehşetli ve sonsuz âhiret âleminin manzalarını ibretle temâşâya, kulaklar da, bütün bu hususlarda en doğru bilgiyi ve misalleri veren Kur’ân-ı Kerîm’i dinlemeye yönlendirilir.

Rûm Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada otuzuncu, iniş sırasına göre seksen dördüncü sûredir. İnşikak sûresinden sonra, Ankebût sûresinden önce Mekke’de inmiştir. 17. âyetinin Medine’de nâzil olduğuna dair bir rivayet de vardır (nüzûl sebebi için bk. 2-6. âyetlerin tefsiri).

اَللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ ضَعْفٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ ضَعْفٍ قُوَّةً ثُمَّ جَعَلَ مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ ضَعْفًا وَشَيْبَةًۜ يَخْلُقُ مَا يَشَٓاءُۚ وَهُوَ الْعَل۪يمُ الْقَد۪يرُ ﴿٥٤﴾
Karşılaştır 54: Sizi güçsüz bir halde yaratan, güçsüzlükten sonra size kuvvet veren, kuvvetli döneminizden sonra sizi tekrar güçsüz ve saçı başı ağarmış ihtiyar hâline getiren Allah’tır. O, dilediğini yaratır. Çünkü O, her şeyi hakkıyla bilen ve her şeye gücü yetendir.

TEFSİR:

Dış dünyada Allah’ın varlığını gösteren deliller olduğu gibi, insanın yaratılışı ve iç dünyasında da O’nun varlığını ve kudretini gösteren deliller vardır. Cenâb-ı Hak insanı önce güçsüz ve zayıf olarak yaratır. Bu bebeklik ve çocukluk dönemidir. İnsan bu dönemde kendi zaruri ihtiyaçlarını bile karşılamayacak kadar zayıftır. Eğer ana-babasının yardımı ve koruması olmasa hayatta kalabilmesi güçtür. Sonra gençlik ve olgunluk dönemi gelir. Bu, insanın güçlü ve kuvvetli olduğu, kendi işini kendinin görebildiği, hatta başkalarına da yardım edebildiği dönemdir. Sonra tekrar zayıflığın ârız olduğu, insanın kuvvetten kesildiği ve saçın başın ağardığı ihtiyarlık dönemi gelir. Âyet-i kerîmede şöyle burulur:

“Kime uzun ömür verirsek onu yaratılışta baş aşağı çeviririz. Hiç akıl erdirmiyorlar mı ki gidiş nereye?” (Yâsîn 36/68)

Molla Câmî (k.s.) der ki:

“Yaşlılık, gençliğin sonudur. Bir kul, gençliğinde ne yapacak olursa, yaşlılık döneminde o yüzüne gelir.” (el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 627)

İşte insanı yaratan, onu bahsedilen bu safhalardan geçirdikten sonra ruhunu teslim alan Cenâb-ı Hak’tır. Hiç kimsenin, bizzat kendi varlığı üzerinde cereyan eden bu ilâhî kudret tasarruflarını engelleme imkânı yoktur. Bu güne kadar Allah’ın takdirine karşı çıkan ve kendini ilâhî nizamın kontrolü dışına çıkarabilen hiçbir insan mevcut değildir. O halde kudreti bunları yapmaya yeten Allah Teâlâ, dilediğini yaratmaya ve ölüleri diriltmeye de kadirdir.

Evet, kıyamet kopacak ve Allah ölüleri diriltecektir. Bunlar kesinlikle olacak ama:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/enfal-suresinin-24-ayeti-ne-anlatiyor-196027-m.jpg
Enfal Suresinin 24. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/sukreden-zengin-ile-ilgili-ayetler-196025-m.jpg
Şükreden Zengin ile İlgili Ayetler

Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/enfal-suresinin-10-ayeti-ne-anlatiyor-196012-m.jpg
Enfal Suresinin 10. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/enfal-suresinin-2-ayeti-ne-anlatiyor-195989-m.jpg
Enfal Suresinin 2. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/araf-suresinin-199-ayeti-ne-anlatiyor-195968-m.jpg
Araf Suresinin 199. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/baskasini-kendine-tercih-etmek-isar-ile-ilgili-ayetler-195961-m.jpg
Başkasını Kendine Tercih Etmek (İsar) İle İlgili Ayetler

Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...