# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمْ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve yudḣiluhumu-lcennete ‘arrafehâ lehum | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonunda onları, kendilerine anlatıp tarif ettiği cennete yerleştirecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 5, 6. Allah onları muratlarına erdirecek, gönüllerini şâdedecek ve onları, kendilerine tanıttığı cennete sokacaktır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onları, kendilerine anlattığı cennete koyar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onları, kendilerine tanıttığı cennete koyacaktır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onları, kendilerine tanıttığı cennete koyacaktır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve kendilerini Cennete koyar, onu onlar için güzel kokularla donatmaktadır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | onları, kendilerine tanıtdığı, cennete sokar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onları, o Cennete koyacaktır ki, onu kendilerine ta'rîf etmiştir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onları, (dünyada) kendilerine tanıtmış olduğu cennete koyar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onları cennete girdirir. Onu kendilerine bildirmiştir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve kendilerine anlattığı Cennete onları yerleştirir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And admit them to the Garden which He has announced for them. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Muhammed Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...