Meryem Sûresi 6. Ayet Tefsiri


6 / 98


Meryem Sûresi Hakkında

Meryem sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 98 âyettir. İsmini, 16-29. âyetlerde kıssası anlatılan Hz. Meryem’den alır. Mushaf tertibi itibarıyla 19, nüzûl sırasına göre ise 44. sûredir. Sûre içinde 58. âyette tilâvet secdesi bulunmaktadır.

Meryem Sûresi Konusu

Sûrede, ihtiyarlığında Hz. Zekeriyâ’ya Yahyâ’nın verilmesi, Hz. Yahyâ’ya henüz çocuk yaştayken peygamberlik bahşedilmesi, Hz. Meryem’in babasız olarak İsa’yı dünyaya getirmesi ve Hz. İsa’nın beşikteyken konuşması gibi ilâhî kudretin nihâyetsizliğini gösteren mûcizeler hatırlatılarak, Allah’a iman ve teslimiyetin zarûreti hissettirilir. Bununla birlikte Allah Teâlâ’nın peygamberlerine husûsi lutufları ve buna karşılık o güzel kulların sergiledikleri müstesnâ keyfiyette ihlaslı, samimi kulluk numûneleri haber verilir. Böylece insanlar o güzel hal ve davranışlardan örnek alıp, Allah’ın râzı olacağı, cehennemden kurtarıp cennetine koyacağı bahtiyar kullardan olmaya davet edilir. Ara ara kıyâmet, hesap, cennet ve cehennemden kısa kısa manzaralar arzedilir. İnsanların cehenneme düşmelerine sebep olacak yanlış inanç ve amellere dikkat çekilerek, bunlardan uzak durup cennete vâris olmalarını sağlayacak takvâ hayatı teşvik edilir.

Meryem Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada on dokuzuncu, iniş sırasına göre kırk dördüncü sûredir. Fâtır sûresinden sonra, Tâhâ sûresinden önce, Mekke döneminin 4. yılında inmiştir. 58 ve 71. âyetlerinin Medine’de indiğine dair rivayet de vardır (İbn Âşûr, XVI, 57-58).

TEFSİR:

Zekeriyâ (a.s.) duasında ihtiyarlığını, âcizliğini ve çaresizliğini dile getiriyor, kırık bir gönülle yalvarıyor, bununla birlikte Rabbine olan ümidini de canlı tutuyor. O, duasında şöyle niyâz ediyor:

“Rabbim! İhtiyarlık yüzünden vücudumun direği mesâbesinde olan kemiklerim gevşedi, zayıfladı, eridi. Ona bağlı olarak diğer bedenî kuvvetlerim de zayıfladı. Saçlarım öyle ağardı ki, başım âdetâ beyaz alevlerle tutuşmuş bir hâle geldi. Çok ihtiyarladım ve zayıfladım. Ecelimin yaklaşmakta olduğunu hissediyorum. Rabbim! Bu güne kadar sana ne zaman dua ettiysem, hiç birini geri çevirmedin, hepsini kabul buyurdun. Bundan böyle de duamı geri çevirmeyeceğini ümit ediyorum.

Rabbim! Vefat ettiğimde geride bıraktığım yakınlarımın, taşıdığım din emânetini taşımayacaklarından, hatta ona ihânet edeceklerinden ciddi mânada korku ve endişe içindeyim. Onlar arasında bu emâneti gönül huzuruyla devredebileceğim güvenilir bir kimse yok! Senden bir erkek çocuk isteyeceğim, fakat hanımım kısırdır. Bilmem ki nasıl olacak! Yalnız biliyorum ki sen her şeye kadirsin; sulbümden olmak kaydıyla bana lütf-u kereminden gözümü arkada bırakmayacak güvenilir, yardımcı bir oğul nasip eyle! Bu oğul din, nübüvvet, ilim ve hikmet bakımından hem bana vâris olsun, hem de Yakup ailesine vâris olsun.[1] Onu ahlâk ve adabı; söz, fiil ve davranışları itibariyle râzı olduğun ve senden râzı olan bir kul eyle!”

Diğer âyet-i kerîmelerde de Hz. Zekeriyâ’nın şöyle dua ettiği nakledilir:

“Rabbim! Bana katından tertemiz bir evlat ihsan eyle. Şüphesiz ki sen, duaları hakkiyle işitensin.”  (Âl-i İmrân 3/38)

“Rabbim! Beni tek başıma, yapayalnız bırakma; bana bir evlat lütfet. Vârislerin en hayırlısı sensin!” (Enbiyâ 21/89)

Hz. Zekeriyâ’nın amca çocukları vardı. Onlar İsrâiloğulları’nın en şerirlerindendi. Bunlar içinde dinî ve ahlâkî bakımdan düzgün ve dürüst bir kimse yoktu. Bundan dolayı Zekeriyâ (a.s.) ümmetine karşı hilâfetin hakkını tam olarak veremeyeceklerinden ve dinini değiştireceklerinden korkmuştu.

Zekeriyâ (a.s.)’ın bu içli niyâzına Yüce Allah şöyle icâbet buyurdu:

[1] Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurur: “Biz Peygamberler topluluğu miras bırakmayız; ne bıraktıysak o sadakadır.” (Buhârî, Humus 1; Müslim, Cihad 49-52) Ebû Dâvûd’un Sünen’inde de şu açıklama yer alır: “Alimler peygamberlerin mirasçılarıdır. Peygamberler ne dirhem ne de dinar bırakmışlardır. Onların mirası ilimdir.” (Ebû Dâvûd, İlim 1; Tirmizî, İlim 19)

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-59-ayeti-ne-anlatiyor-195002-m.jpg
Enâm Suresinin 59. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/kaf-suresinin-tefsiri-195001-m.jpg
Kaf Suresinin Tefsiri

Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2020/03/yasin-suresinin-okunusu-ve-anlami-171428-m.jpg
Yasin Suresinin Okunuşu ve Anlamı

Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-194995-m.jpg
Enam Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/hz-ibrahim-as-ile-ilgili-ayetler-194966-m.jpg
Hz. İbrahim (a.s.) ile İlgili Ayetler

İbrâhim Âleyhisselâm; Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm’ın müştereken kabul ettiği büyük peygamberdir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim’den (a.s.) birçok ...