Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | A'râf / 187 | Rasûlüm! Sana kıyâmetin ne zaman kopacağını soruyorlar. Şöyle de: “Onun ilmi sadece Rabbimin yanındadır; zamanı gelince de onu ortaya çıkaracak olan sadece O’dur. Onun ağırlığına ne gökler dayanabilir, ne de yer. O, beklemediğiniz bir anda sizi ansızın yakalayacaktır.” Sanki onun vaktini araştırıp da öğrenmişsin gibi sana ısrarla soruyorlar. De ki: “Onun ilmi sadece Allah katındadır, fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmezler.” |
|
Ömer Çelik | A'râf / 188 | De ki: “Allah dilemedikçe kendim için ne bir faydaya ne de bir zarara gücüm yetebilir. Eğer gaybı bilseydim, elbette bundan bol bol faydalanırdım ve başıma hiçbir kötülük de gelmezdi. Fakat, ben ancak iman edecek kimseler için bir uyarıcı ve müjdeciyim.” |
|
Ömer Çelik | A'râf / 189 | Allah, sizi başlangıçta tek bir nefisten yarattı ve kendisiyle ünsiyet edip gönül huzuru bulacağı eşini de aynı cins ve mâhiyetten var etti. İnsan nesli bu ikisinden türeyip çoğalarak bugüne kadar sürüp geldi. Bilindiği üzere erkek eşine yaklaşınca, eşi hafif bir yük yüklenip hamile kalır ve onu karnında bir müddet taşır. Nihâyet hamileliği ağırlaşınca, eşler birlikte, bir endişe ve telaşla Rableri olan Allah’a yönelerek: “Eğer bize eli ayağı düzgün kusursuz bir çocuk verirsen, yemin olsun ki, biz de karşılığında şükredenlerden olacağız” diye dua ederler. |
|
Ömer Çelik | A'râf / 190 | Allah onlara kusursuz bir çocuk verince, Allah’ın kendilerine bağışladığı bu nimetin meydana gelmesinde O’ndan başka güçlere de yer verip şirk koşmaya başlarlar. Oysa Allah, onların ortak koşmasından da, koştukları ortaklardan da sonsuz derecede yücedir. |
|
Ömer Çelik | A'râf / 191 | Bir şey yaratmak şöyle dursun, bizzat kendileri yaratılmış bulunan varlıkları mı Allah’a ortak koşuyorlar?! |
|
Ömer Çelik | A'râf / 192 | Onlara hiçbir yardımı olmayan, bırakın onlara yardım etmeyi, kendilerine bile bir yardımı dokunmayan varlıkları mı? |
|
Ömer Çelik | A'râf / 193 | Ey müşrikler! Size doğru yolu göstermeleri için onlara yalvarsanız, size cevap bile veremezler. O halde onlara yalvarsanız da, sükût etseniz de sizin için birdir. |
|
Ömer Çelik | A'râf / 194 | Şüphesiz ki, Allah’tan başka taptıklarınız da tıpkı sizin gibi yaratılmış kullardır. Eğer siz başka türlü inanıyor ve bu konuda doğru söylüyorsanız, haydi onlara dua edin de size karşılık versinler! |
|
Ömer Çelik | A'râf / 195 | Onların yürüyecekleri ayakları mı var; yoksa tutacakları elleri mi? Görecekleri gözleri mi var; yoksa işitecekleri kulakları mı? Onlara şöyle de: “Haydi Allah’a ortak koştuğunuz tüm varlıkları çağırın; sonra da elele vererek bana istediğiniz tuzağı kurun ve yapabiliyorsanız bana hiç göz açtırmayın!” |
|
Ömer Çelik | A'râf / 196 | “Şüphesiz ki benim dost ve yardımcım, Kur’an’ı indiren Allah’tır. O, bütün iyi kulları koruyup gözetir.” |
|
Ömer Çelik | A'râf / 197 | “Sizin Allah’ı bırakıp taptıklarınızın, ne size yardıma güçleri yeter, ne de bizzat kendilerine bir yardımı dokunur.” |
|
Ömer Çelik | A'râf / 198 | “Eğer size doğru yolu göstermeleri için onlara yalvarsanız, sözünüzü işitemezler. Onların sana baktıklarını sanırsın, oysa görmezler.” |
|
Ömer Çelik | A'râf / 199 | Rasûlüm! Sen yine de af yolunu tut, iyiliği emret ve câhillerden yüz çevir. |
|
Ömer Çelik | A'râf / 200 | Eğer şeytandan gelen bir vesvese seni dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. Çünkü O, hakkıyla işiten, kemâliyle bilendir. |
|
Ömer Çelik | A'râf / 201 | Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, içlerinde şeytandan gelen bir kışkırtı duyar duymaz, hemen Allah’ı hatırlayıp gerçeği görürler. |
|
Hac suresinin 63. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 63. Ayet Arapça: ِ اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءًۘ فَتُصْبِحُ الْا ...
Kur’an-ı Kerim’i okurken nerede durulup nerede geçilmesi gerektiğini bize gösteren duraklar mevcuttur. Bunlara “vakıf” denir. Vakıf; Kur’ân-ı Kerim ok ...
Hac suresinin 55. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 55. Ayet Arapça: ِ وَلَا يَزَالُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي مِرْيَةٍ مِنْهُ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ ال ...
Hac suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 46. Ayet Arapça: ِ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓ ...
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...