# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هُوَ الْاَوَّلُ وَالْاٰخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُۚ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Huve-l-evvelu vel-âḣiru ve-zzâhiru velbâtin(u)(s) ve huve bikulli şey-in ‘alîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O Evvel’dir, Âhir’dir, Zâhir’dir, Bâtın’dır. O her şeyi hakkıyla bilir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O ilktir, sondur, zâhirdir, bâtındır. O, her şeyi bilendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O her şeyden öncedir; kendisinden sonraya hiçbir şeyin kalmayacağı son'dur; varlığı aşikardır; gerçek mahiyeti insan için gizlidir. O her şeyi bilir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, ilk ve sondur. Zâhir ve Bâtın’dır. O, her şeyi hakkıyla bilendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O ilktir, sondur, zahirdir, bâtındır. O herşeyi bilendir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Odur, evvel-ü âhir ve zâhir-ü bâtın, hem o her şey'e alîmdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, hem evveldir, hem âhirdir, hem zaahirdir, hem baatındır. O, herşey'i kemâliyle bilendir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O, Evvel (herşeyden önce var olan)dır, Âhir (herşeyin helâkinden sonra bâki kalan)dır, Zâhir (delilleriyle varlığı apaçık olan)dır ve Bâtın (akılların O'nu idrâk edemediği, Zât'ının hakikati bilinmeyen)dir. Ve O, herşeyi hakkıyla bilendir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O, (her şeyden önce mevcud olan) evveldir; ve (her şey helâk olduktan sonra geriye kalacak) âhirdir. (Varlığı sayısız delillerle) zâhirdir ve (akılların idrak edemiyeceği zatı ise) bâtındır. O, her şeyi bilendir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O, evveldir ve ahirdir ve zahirdir ve batındır ve O, her şeye alîmdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Evvel de Odur, Âhir de. Zâhir de Odur, Bâtın da. O herşeyi hakkıyla bilendir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He is the First and the Last, the Evident and the Hidden: and He has full knowledge of all things. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hadid Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...