# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَٓا اَصَابَ مِنْ مُص۪يبَةٍ فِي الْاَرْضِ وَلَا ف۪ٓي اَنْفُسِكُمْ اِلَّا ف۪ي كِتَابٍ مِنْ قَبْلِ اَنْ نَبْرَاَهَاۜ اِنَّ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يرٌۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ esâbe min musîbetin fî-l-ardi velâ fî enfusikum illâ fî kitâbin min kabli en nebraehâ(c) inne żâlike ‘ala(A)llâhi yesîr(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İster kıtlık, kuraklık, deprem gibi yeryüzünde meydana gelen bir musîbet olsun, ister hastalık, açlık, ölüm gibi kendi canlarınızda, onu daha biz yaratmadan önce o bir kitapta yazılıdır. Şüphesiz bu, Allah’a göre pek kolaydır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce o, Kitap'da bulunmasın. Doğrusu bu Allah'a kolaydır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ne Arzda, ne de nefislerinizde bir musıbet başa gelmezki biz onu fi'le çıkarmazdan evvel bir kitabda yazılmış olmasın, şübhesiz bu Allaha göre kolaydır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Gerek) yerde, (gerek) nefislerinizde herhangi bir musîybet vukua gelmemişdir ki bu, bizim onu yaratmamızdan evvel mutlakaa bir kitabda (yazılmış) dir. Şübhesiz ki bu, Allaha göre kolaydır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yeryüzünde ve nefislerinizde baş(ınız)a gelen hiçbir musîbet yoktur ki, mutlaka onu yaratmamızdan önce bir kitabda (Levh-i Mahfûz'da yazılı) olmasın! Şübhesiz ki bu, Allah'a göre pek kolaydır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Kıtlık ve kuraklık gibi) ne yerde, ne de(hastalık ve âfet gibi) nefislerinizde bir musibet başa gelmez ki, biz onu yaratmazdan önce (o) bir kitabda (Levh-i Mahfûz'da= Allah'ın ilminde) yazılmış olmasın. Şübhesiz bu, Allah'a göre kolaydır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ne yerde ve ne de kendi nefislerinizde musibetten bir şey isabet etmez ki, illâ o, onu yaratmamızdan evvel bir kitapta yazılmıştır. Şüphe yok ki bu, Allah'a göre pek kolaydır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İster yeryüzünde olsun, ister kendi canlarınızda, sizin başınıza gelen ne varsa, daha Biz yaratmadan önce o bir kitapta yazılıdır. Bu ise Allah için pek kolaydır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | No misfortune can happen on earth or in your souls but is recorded in a decree before We bring it into existence: That is truly easy for Allah. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hadid Sûresi 22. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...