Fâtır Sûresi 2. Ayet Tefsiri


2 / 45


Fâtır Sûresi Hakkında

Fâtır sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen Cenâb-ı Hakk’ın اَلْفَاطِرُ (Fâtır) sıfatından alır. Buna “Melâike” sûresi de denilir. Resmî tertîbe göre 35, iniş sırasına göre 43. sûredir.

Fâtır Sûresi Konusu

Sûre ağırlıklı olarak Allah’ın varlığı, birliği ve kudretinin kâinatta tecelli eden pek çok delillerinden söz ederek, O’nun kulluğa lâyık tek ilâh olduğu fikrini işler. Yaratan O’dur, rızık veren O’dur, izzet ve şeref veren O’dur. O zengin ve müstağnî, insanlar ise O’na sonsuz derecede muhtaçtır. Bütün izzet ve şeref yalnızca O’na mahsus olduğundan, izzet ve şeref isteyenler için O’na inanmak, O’na teslim olmak, yalnızca O’na kul köle olmak zarûrîdir. Acı ve tatlı deniz, gece ile gündüz, âmâ ile gören, karanlıkla aydınlık, ölü ile diri gibi âlemde birbirinin zıddı olarak tecelli eden varlık ve olaylar, iman ile küfrün hakikatini anlamak için birer misaldir. İman güzelliklerin, küfür ise kötülüklerin temsilcisidir. Bu sebeple sûrede iman ehlinin nâil olacağı ebedi mutlulukla, küfür ehlinin feci halleri canlı birer tablo halinde arz edilir. İnsanların zulmü ve nankörlüğüne rağmen Cenâb-ı Hakk’ın onlara mühlet verdiği, dolayısıyla bu mühletin iyi değerlendirilmesi gereği üzerinde durulur.

Fâtır Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada otuz beşinci, iniş sırasına göre kırk üçüncü sûredir. Furkan sûresinden sonra, Meryem sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

مَا يَفْتَحِ اللّٰهُ لِلنَّاسِ مِنْ رَحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَاۚ وَمَا يُمْسِكْۙ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِنْ بَعْدِه۪ۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ ﴿٢﴾
Karşılaştır 2: Eğer Allah insanlar için bir rahmet kapısı açarsa, o rahmetin onlara ulaşmasını engelleyebilecek kimse yoktur. Aynı şekilde, eğer rahmetinin kapısını kaparsa, O’ndan başka bu rahmeti salıp gönderebilecek kimse yoktur. Çünkü O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.

TEFSİR:

Bütün mülkün, rahmet ve nimetin gerçek sahibi Allah Teâlâ olduğu için, her şey O’nun iznine tâbidir. O’nun bilgisi ve izni dışında kâinatta ne bir rüzgârın esmesi ne de bir yaprağın düşmesi mümkündür. Bu açıdan bakıldığında her türlü nimet de tek başına Allah’ın kudret elindedir. İnsanlardan kime olursa olsun O’nun verdiğini engelleyebilecek hiçbir güç olmadığı gibi, O’nun tutup vermediğini verdirecek bir güç de yoktur. O halde Allah’tan başkasından bir şey istemeye veya öyle bir beklenti içine girmeye gerek yoktur. Böyle bir düşünce şirktir ve asılsızdır. Bu bakımdan İbn Abbas (r.a.)’ın naklettiği şu nebevî düstûr ne kadar mühimdir: 

Bir gün Peygamber (s.a.s.)’in terkisinde bulunuyordum. Bana:

«Yavrucuğum, sana bazı kaideler öğreteyim» dedi ve şöyle buyurdu: «Allah’ın buyruklarını gözet ki, Allah da seni gözetip korusun. Allah’ın rızâsını her işte önde tut, Allah’ı önünde bulursun. Bir şey isteyeceksen Allah’tan iste. Yardım dileyeceksen, Allah’tan dile! Bil ki, bütün bir ümmet toplanıp sana fayda temin etmeye çalışsalar, ancak Allah’ın senin için takdir ettiği faydayı temin edebilirler. Yine eğer bütün ümmet, sana zarar vermeye kalksalar, ancak Allah’ın senin hakkında takdir ettiği zararı verebilirler. Çünkü artık kaderi yazan kalem yazmaz olmuş, yazıları değişmeyecek şekilde kesinleşmiştir.»” (Tirmizî, Kıyâmet 59)

Resûl-i Ekrem (s.a.s.), selâm verip namazı bitirince şu duayı yapardı:

“Allah’tan başka ilâh yoktur, yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Bütün övgüler O’na mahsustur. O’nun her şeye gücü yeter. Allahım! Senin verdiğine engel olacak, vermediğini de verecek kimse yoktur. Senin yardımın olmadan hiçbir zengine serveti fayda vermez.” (Buhârî, Ezan 155; Müslim, Mesâcid 137-138)

O hâlde:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-23-ayeti-ne-anlatiyor-198037-m.jpg
İsra Suresinin 23. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/hadid-suresinin-tefsiri-198029-m.jpg
Hadid Suresinin Tefsiri

Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır.  Mushaf t ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-9-ayeti-ne-anlatiyor-198017-m.jpg
İsra Suresinin 9. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-1-ayeti-ne-anlatiyor-197989-m.jpg
İsra Suresinin 1. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/nahl-suresinin-125-ayeti-ne-anlatiyor-197962-m.jpg
Nahl Suresinin 125. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/nahl-suresinin-114-ayeti-ne-anlatiyor-197942-m.jpg
Nahl Suresinin 114. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...