# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَفَلَا يَعْلَمُ اِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Efelâ ya’lemu iżâ bu’śira mâ fî-lkubûr(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Fakat o bilmiyor mu ki, bir gün gelecek kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atılacak, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 9, 10, 11. Kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman insan (halinin ne olacağını) düşünmez mi? Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 9,10. İnsan, kabirlerde bulunanların çıkarılacağı ve kalblerde olanların ortaya konulacağı bir zamanın geleceğini bilmez mi? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 9,10,11. Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her hâlinden mutlaka haberdardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler fırlatılacak. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fakat bilmiyecek mi? Deşlidiği zaman o kabirdekiler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Haalâ o, (hakıykatı görüp) bilmeyecek mi, kabirlerin içindekiler (eşilib) çıkarıldığı zaman, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 9,10,11. Fakat (insan) bilmez mi ki, kabirlerin içinde bulunanlar (diriltilip dışarı)çıkarıldığı ve sînelerde bulunan (sır)lar ortaya konulduğu zaman, şübhesiz Rableri o gün onlar(ın her yaptıkların)dan elbette hakkıyla haberdar olandır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Fakat bilmez mi o insan, kabirlerdeki ölüler diriltilib çıkarıldığı; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bilmez mi ki, kabirlerde olanlar fırlatılacakları zaman, |
11. | Ümit Şimşek Meali | Fakat o bilmiyor mu ki bir gün gelecek, kabirlerde olanlar dışarı atılacak, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Does he not know,- when that which is in the graves is scattered abroad |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Âdiyât Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...