# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَالْمُغ۪يرَاتِ صُبْحًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fel-muġîrâti subhâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O hızla sabah erkenden düşmana baskın yapanlara, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8. Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sabah sabah akına çıkanlara; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4,5,6. Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sabahleyin akın edenlere, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve sabahleyin baskın basan |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | sabahlayın baskın yapanlara, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sabahleyin derhâl baskın yapanlara! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sabah vakti akın edenlere, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra sabahleyin baskın verenlere. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sabah vakti bastıranlara, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And push home the charge in the morning, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Âdiyât Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...