# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vel-’âdiyâti dabhâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yemin olsun Allah yolunda nefes nefese koşanlara, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8. Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun Allah yolunda koştukça koşanlara; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4,5,6. Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O harıl harıl (savaşa) koşanlara, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O harıl harıl koşular koşan |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun o harıl harıl koşan (at) lara, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yemîn olsun (Allah yolunda) harıl harıl koşanlara (âdiyât'a)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | And olsun, soluyarak koşanlara (gazilerin atlarına), |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun o hızlı hızlı koşanlara. |
11. | Ümit Şimşek Meali | And olsun nefes nefese koşanlara, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | By the (Steeds) that run, with panting (breath), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Âdiyât Sûresi 1. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ ...
Ankebût Sûresi 41-45. Ayetler ve Meali 41. "Allah’ı bırakıp da başkalarını dost ve yardımcı edinenlerin hâli, örümceğin hâline benzer. Örümcek de b ...
Tuz sözlükte, “Suda eriyen, kokusuz, dili yakan bir tada sâhip, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billûrsu madde” demektir. Tuz kelimes ...