# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَوَسَطْنَ بِه۪ جَمْعًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-vesatne bihi cem’â(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylece düşman bir ordunun tâ ortasına dalanlara: |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8. Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Düşman topluluğunun içine dalanlara ki: |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4,5,6. Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Derken bir topluluğun ortasına dalanlara yemin ederim ki, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir derneği o demde ortalayan: kuvvetlere kasem eylerim ki |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bununla bir topluluğun tâ ortasına girenlere (ya'nî atlara) ki, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Derken onunla, bir topluluğun ortasına dalanlara! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Böylece, o dem, düşman topluluğu ortasına girenlere ki, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra onunla bir topluluğun ortasına girenlere (andolsun ki), |
11. | Ümit Şimşek Meali | Düşmanın ortasına dalanlara: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And penetrate forthwith into the midst (of the foe) en masse;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Âdiyât Sûresi 5. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...