# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fel-mûriyâti kadhâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Koşarken tırnaklarıyla taşlara çakarak kıvılcımlar saçanlara, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8. Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun kıvılcımlar saçanlara; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3,4,5,6. Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Tırnaklarıyla yerden) ateş çıkaranlara, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Çakarak da ateşler saçan |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | o (tırnaklarıyle) çakarak ateş çıkaran (on) lara, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Öyle (koşarken) çakarak ateş çıkaranlara! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O tırnaklarıyla ateş çakanlara, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra o çarparak ateş saçanlara. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kıvılcımlar saçanlara, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And strike sparks of fire, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Âdiyât Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...