# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْاٰنَ اَمْ عَلٰى قُلُوبٍ اَقْفَالُهَا | |
Türkçe Okunuşu * | Efelâ yetedebberûne-lkur-âne em ‘alâ kulûbin akfâluhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar Kur’an’ı inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerinin üzerinde üst üste kilitleri mi var? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli mi? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bunlar Kuran'ı düşünmezler mi? Yoksa kalbleri kilitli midir? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerin üzerinde kilitleri mi var? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Öyle olmasa Kur'anı bir tedebbür etmezler mi? Yoksa kalbler üzerinde üst üste kilitleri mi var? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Öyle olmasa) Kur'ânı iyiden iyi anla (yıb hakkı tanı) mazlar mı? Daha doğrusu onların kalbler (i) üzerinde (kat kat) kilidler vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar) Kur'ân'ı hiç düşünmüyorlar mı? Yoksa kalbler(inin) üstünde kilitleri mi var? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Öyle olmasa, Kur'an'ı (içindeki nasihatleri) düşünmezler mi? Yoksa (münafıkların) kalbleri üzerinde üst üste kilidleri mi var? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kur'an'ı tefekküre çağırmazlar mı? Yoksa kalblerinin üzerinde onların kilitleri mi var? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar Kur'ân'ı iyice düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerinin üstünde kilit mi var? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Do they not then earnestly seek to understand the Qur´an, or are their hearts locked up by them? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Muhammed Sûresi 24. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...