Tahrim Sûresi 7. Ayet Tefsiri


7 / 12


Tahrim Sûresi Hakkında

Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geçici bir süre kendine haram kılmasından bahsedildiği için bu ismi almıştır. Mushaf tertîbine göre 66, nüzûl sırasına göre ise 106. sûredir.

Tahrim Sûresi Konusu

Resûlullah (s.a.s.) ile hanımları arasında vuku bulan bir hâdiseden hareketle aile içi münâsebetler ele alınır. Hem Efendimiz (s.a.s.)’in hanımları, hem de diğer mü’minlere öğütler verilir. Dikkat çekici iki örnekle, inanan ve inanmayan kadınların âkıbetleri gözler önüne serilir.

Tahrim Sûresi Nuzül Sebebi

Mushaftaki sıralamada altmış altıncı, iniş sırasına göre yüz yedinci sûredir. Hucurât sûresinden sonra, Tegåbün sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur.

TEFSİR:

Kişinin, sadece kendisini Allah’ın azabından kurtarmaya çalışması yeterli değildir. O, aynı zamanda, gücü yettiğince aile fertlerini de Allah’ın sevdiği kullar olacak şekilde yetiştirmekten sorumludur. Eğer onlar yanlış inanç, hal ve hareketleriyle cehennem yolunu tutmuşlarsa, gücü ölçüsünde buna engel olmaya çalışmalıdır. Onların sadece bu dünyadaki yeme, içme, barınma, huzur ve refahlarını değil, bundan daha fazla onların âhirette cehennem yakıtı olmamalarını da düşünmelidir. Bu hususa işaret etmek üzere Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurur:

“Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz. Devlet reisi çobandır ve sürüsünden sorumludur. Erkek, âilesinin çobanıdır ve sürüsünden sorumludur. Kadın, kocasının evinde çobandır, o da sürüsünden sorumludur. Hizmetçi, efendisinin malından ve sürüsünden sorumludur.” (Buhârî, Ahkâm 1; Müslim, İmâret 20)

Âyet-i kerîme ve hadis-i şerife göre, âile fertlerinin ve bilhassa çocukların gözetilip korunmasından ve dînî terbiyesinden, daha ziyâde babanın sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bu âyet-i kerîme nâzil olduğunda ashâb-ı kirâm:

“–Yâ Rasûlallah! Kendimizi ateşten koruyabiliriz, ya ehlimizi nasıl koruyacağız?” diye sordular. Resûlullah (s.a.s.) şu cevâbı verdi:

“–Onlara Allah’a kul olmayı, tâat ve ibâdeti emredersiniz. Allah’a isyân etmekten ve günah işlemekten de sakındırırsınız. İşte bu onları korumak demektir.” (Âlûsî, XXVIII, 156)

Hak Dostu Ahmed er-Rufâî hazretlerinin çocuklara olan şu ilgi ve merhameti onlaru terbiyede mühim bir düstûru ortaya koymaktadır:

Hazretin yolu bir gün çocuklar topluluğuna uğradı. Her nedense çocuklar bundan korkup kaçtılar. O da çocukların peşine düştü; şöyle diyordu:

“- Hakkınızı helâl edin. Sizi korkuttum. Yine dönüp oyununuza devam edin.” (Velîler Ansiklopedisi, II, 512)

Dolayısıyla anne babaların, özellikle ailenin reisi olmaları hasebiyle, aile fertlerinin dinî terbiyesi açısından mesuliyetleri çok büyüktür. Bu konu hiç ihmal ve gevşeklik götürmeyecek derecede ciddidir. Çünkü özellikle gençlerin dini duygularını silip süpüren, nefsânî duygularını kamçılayan, onları mânevîyattan koparıp nefsin kulu kölesi yapan çok güçlü haricî tesirler söz konusudur. Okul, sokak ve çevre de bu açıdan faydadan çok zarar verecek bir mâhiyet taşımaktadır. Yazılı ve görsel medyanın, özellikle internetin yıkıcı tesirleri ifadeye sığmaz boyuttadır. Bütün bunlar karşısında nasıl bir dikkat ve gayretle çocuklarımızın dini terbiyelerine eğilmemiz gerektiği ortadadır. Eğer bunu başaramazsak, Cenâb-ı Hak bizleri küfre sürüklenip cehennemi boylamakla korkutmaktadır. Oraya varıldığında artık çok geç kalınmış olacak ve hiçbir mazeret kabul edilmeyecektir.

O halde tek çare çok ciddi ve samimi bir tevbedir:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-82-ayeti-ne-anlatiyor-195113-m.jpg
Enâm Suresinin 82. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...