Neml Sûresi 82. Ayet Tefsiri


82 / 93


Neml Sûresi Hakkında

Neml sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 93 âyettir. İsmini 18. âyette geçen ve “karıncalar” mânasına gelen اَلنَّمْلُ (neml) kelimesinden alır. Sûrenin, Hz. Süleyman ve Sebe’ melikesi kıssasına geniş yer vermesi sebebiyle “Süleyman sûresi” ve Hüdhüd adlı kuştan bahsedilmesi sebebiyle de “Hüdhüd sûresi” isimleri de vardır. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 27, iniş sırasına göre ise 48. sûredir. İçinde tilâvet secdesi bulunmaktadır.

Neml Sûresi Konusu

Sûre, ana konu olarak İslâm’ın inanç esaslarından bahseder. Allah’ın varlığı ve birliği, peygamberlik, vahiy gerçeği ve ilâhî kitaplar, âhiret hayatı mevzuları işlenir. İşlenen mevzulara ışık tutması bakımından Hz. Mûsâ, Hz. Dâvûd ve Hz. Süleyman, Hz. Sâlih ve Hz. Lût’un kıssalarından birer kesit takdim edilir. Allah Teâlâ’nın kâinattaki kudret ve azamet tecellilerinden misaller verilerek akıllar ve kalpler tevhidin idraki için harekete geçirilir. Kıyâmetin büyük alametlerinden biri olan دابة الأرض (dâbbetü’l-arz) bu sûrede anlatılır. Kıyâmet ve mahşer manzaralarına kısa bir dokunuştan sonra, dünyada iman ve sâlih ameller peşinde koşanlarla, nefeslerini günahlar ve nefsânî arzular yollarında hebâ edenlerin âkıbetleri gözler önüne serilir. Kurtuluş yolu olarak da Allah’a kulluk etmek, O’na teslim olmak, Kur’ân-ı Kerîm’i mânasını anlayarak okumak, sapıklıktan uzak durup hidâyet yollarına yönelmek ve hiçbir şeyden gâfil olmayan Allah’ı hamde devam etmek gösterilir.

Neml Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada yirmi yedinci, iniş sırasına göre kırk sekizinci sûredir. Şuarâ sûresinden sonra, Kasas sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

وَاِذَا وَقَعَ الْقَوْلُ عَلَيْهِمْ اَخْرَجْنَا لَهُمْ دَٓابَّةً مِنَ الْاَرْضِ تُكَلِّمُهُمْۙ اَنَّ النَّاسَ كَانُوا بِاٰيَاتِنَا لَا يُوقِنُونَ۟ ﴿٨٢﴾
Karşılaştır 82: Kıyâmet yaklaşıp onlara verilen azap sözü başlarına geldiği zaman yerden bir canlı çıkarırız. O da, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını kendilerine söyler.

TEFSİR:

 دَٓابَّة الْاَرْضِ  (dâbbetü’l-arz), kıyâmetin büyük alametlerinden biridir. Bu hususta Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurur:

“Şu üç husus ortaya çıktığı vakit, eğer kişi önceden iman etmemiş veya mü’min olarak herhangi bir hayır işlememiş ise, hiçbir nefse o vakit inanmasının bir faydası olmayacaktır. Bunlar: Güneşin batıdan doğması, Deccâl ve Dâbbetü’l-Arz’ın çıkmasıdır.” (Müslim, İman 249)

Abdullah b. Ömer (r.a.)’e göre bu hadise, dünyada iyiliği emreden ve kötülüklerden sakındıran hiçbir fert kalmadığı zaman vuku bulacaktır. (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XX, 17)

Fakat bahsedilen yaratığın bir hayvan mı, yoksa bütün yeryüzünü istila edecek bir hayvan türü mü, yahut bunun temsilî bir anlatım mı olduğu hususu açık değildir. Fakat âyet-i kerîme açıkça yerden bir canlının çıkacağını ve bunun insanlarla Allah’ın âyetlerine tam olarak iman etmemeleriyle alakalı konuşacağını beyân etmektedir. Buna bu şekilde inanmak gerekir. Konuşmanın muhtevâsı ise şu istikâmettedir: “İnsanlar, kıyameti haber veren ayetlerimize inanmadılar. Bahsedilen kıyamet şimdi gelmek üzeredir. Dolayısıyla Allah’ın verdiği haberin doğru olduğunu şimdi herkes kesinlikle anlayacaktır.”

Dâbbetü’l-Arz’ın olağanüstü bir şekilde konuşması, elbette ki istediği herhangi bir şeye konuşma kuvvetini veren Allah’ın kudretini gösteren bir delildir. O, bu kuvveti, kıyametten önce bir tek hayvana verecek, fakat kıyametten sonra bu istidâdı daha başka varlıklara da ihsan edecektir. Mesela, insanın her uzvu; gözü, kulağı, eli, ayağı, hatta derisi bile yüksek sesle konuşacak ve Cenab-ı Hakk’ın mahkemesinde şâhitlik edeceklerdir. (bk. Yâsîn 36/65; Fussılet 41/20-22)

Gelen âyetlerde ise mahşer yerinden bir manzara arz edilir:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-59-ayeti-ne-anlatiyor-195002-m.jpg
Enâm Suresinin 59. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...