# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِسْتَحْوَذَ عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ فَاَنْسٰيهُمْ ذِكْرَ اللّٰهِۜ اُو۬لٰٓئِكَ حِزْبُ الشَّيْطَانِۜ اَلَٓا اِنَّ حِزْبَ الشَّيْطَانِ هُمُ الْخَاسِرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | İstahveże ‘aleyhimu-şşeytânu fe-ensâhum żikra(A)llâh(i)(c) ulâ-ike hizbu-şşeytân(i)(c) elâ inne hizbe-şşeytâni humu-lḣâsirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şeytan onları avucunun içine almış ve onlara Allah’ı anmayı unutturmuştur. Onlar şeytanın taraftarlarıdır. Şunu bilin ki, şeytanın taraftarları, en büyük zarara uğrayanların tâ kendileridir! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şeytan onları etkisi altına aldı da kendilerine Allah'ı anmayı unutturdu. İşte onlar şeytanın yandaşlarıdır. İyi bilin ki şeytanın yandaşları hep kayıptadırlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şeytan onların başlarına dikilip Allah'ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın taraftarlarıdır. İyi bilin; şeytanın taraftarları elbette hüsrandadırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şeytan onları hâkimiyeti altına alıp kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, şeytanın tarafında olanlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah'ı anmayı unutturmuştur. Onlar, şeytanın hizbi (partisi)dir. İyi bilin ki şeytanın partisi kaybedecektir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şeytan üzerlerine istîlâ etmiştir de kendilerine Allah düşüncesini unutturmuştur, onlar şeytan hizbi, (şeytan tarafdarı) dırlar, uyanık ol ki şeytanın hizbi hep husrana düşenlerdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunları şeytan istîlâ etmiş, artık o, bunlara Allâhı hatırlamayı bile unutdurmuşdur. Bunlar şeytan fırkası (mensûbları) dır. Gözünüzü açın ki şeytan fırkası (na tâbi' olanlar) hakıykaten hüsrana düşenlerin ta kendileridir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şeytan onları hükmü altına almıştır da Allah'ı zikretmeyi kendilerine unutturmuştur.İşte onlar, şeytanın tarafdarlarıdırlar! Dikkat edin! Şeytanın tarafdarları hüsrâna uğrayanların ta kendileridir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunları şeytan kaplamış da Allah'ı hatırlamayı kendilerine unutturmuştur. Bunlar şeytan taraftarlarıdırlar. Bilin ki, şeytan taraftarı olanlar, hep hüsrana (perişanlığa) düşenlerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların üzerlerine şeytan galebe etmiş de onlara Allah'ın zikrini unutturmuştur. Onlar, şeytanın askerleridir. Haberiniz olsun ki şüphe yok şeytanın askerleri, onlar, hüsrâna uğramış olanlardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Şeytan onları avucunun içine almış ve onlara Allah'ı anmayı unutturmuştur. Onlar Şeytanın taraftarlarıdır. Ama bilin ki, Şeytanın taraftarları, hüsrana düşenlerin tâ kendileridir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Evil One has got the better of them: so he has made them lose the remembrance of Allah. They are the Party of the Evil One. Truly, it is the Party of the Evil One that will perish! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mücâdele Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...
Hucurât sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 4. âyette geçen ve “odalar” mânasına gelen اَلْحُجُرَاتُ (hucurât) kelimesinden alır. Bu ...