Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Fussilet / 13 | Hâlâ gerçeği kabulden yüz çeviriyorlarsa, onlara de ki: “Ben sizi Âd ve Semûd kavimlerini yıldırım gibi çarpan korkunç azabın sizi de çarpabileceği gerçeğine karşı uyarıyorum!” |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 14 | Peygamberler, onlara bütün meşrû vasıtaları kullanarak ve gerçeğin bütün delillerini sunarak, “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin!” mesajını iletmişlerdi. Onlar ise: “Rabbimiz dileseydi bize peygamber olarak melekleri indirirdi. Öyle yapmadığına göre, biz de sizinle gönderildiğini iddia ettiğiniz her şeyi ret ve inkâr ediyoruz” diye karşılık verdiler. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 15 | Âd kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: “Bizden daha güçlü kim varmış?” dediler. Kendilerini yaratan Allah’ın, onlardan daha güçlü olduğunu görmüyorlar mıydı? Doğrusu onlar, bizim âyetlerimizi bile bile inkâr ediyorlardı. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 16 | Biz de, dünya hayatında alçaltıcı bir azabı onlara tattırmak için, yedi gece sekiz gün süren o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir kasırga gönderdik. Âhiret azabı ise çok daha alçaltıcı olacak; orada asla yardım da görmeyeceklerdir. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 17 | Semûd’a gelince; onlara da doğru yolu gösterdik, fakat onlar o apaydınlık yolu izlemek yerine cehâlet karanlıkları içinde kör olarak yaşamayı tercih ettiler. Bunun üzerine, yaptıkları günahlar yüzünden, alçaltıcı bir yıldırım azabı onları çarpıp yok etti! |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 18 | Buna mukâbil iman edip Allah’a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 19 | Gün gelecek, Allah’ın düşmanları, baştan sona tutuklanıp bir araya getirilerek, cehenneme doğru sürülecekler. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 20 | Nihâyet ateşin karşısına geldiklerinde kendi kulakları, gözleri ve derileri, vaktiyle işledikleri bütün kötülükleri söyleyip onların aleyhinde şâhitlik edecekler. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 21 | Derilerine öfke ve hayretle: “Niçin aleyhimizde şâhitlik ediyorsunuz?” diye çıkışacaklar. Derileri ise: “Ne yapalım; her şeyi konuşturan Allah bizi de konuşturdu. Sizi başlangıçta yaratan O idi; yine O’na dönüyorsunuz” diye cevap verecekler. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 22 | Oysa siz, vaktiyle günahlara dalarken kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin bir gün aleyhinizde şâhitlik yapacağından çekinmiyordunuz. Üstelik yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 23 | İşte Rabbiniz hakkındaki bu yanlış düşünceniz, sizi helâke sürükledi de hüsrâna uğrayanlardan oldunuz! |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 24 | Artık sabretseler de sabretmeseler de, onların varacağı yer cehennemdir. Özür dileyip dünyaya dönerek Allah’ın rızâsını kazanmak isteseler de artık onlara bu fırsat verilmeyecektir. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 25 | Biz onlara öyle kötü arkadaşlar musallat ettik ki, bunlar yaptıkları ve yapacakları bütün kötülükleri onlara süslü ve câzip gösterdiler. Böylece, kendilerinden önceki cin ve insan topluluklarının başına gelen azap sözü, onlar için de kaçınılmaz oldu. Gerçekten onlar, büyük bir hüsrâna uğramışlardır. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 26 | İnkâr edenler: “Şu Kur’an’ı dinlemeyin ve okunurken ona karşı yaygara koparın, böylece başkalarının dinlemesini de engelleyin. Belki bu yolla mü’minlere üstün gelirsiniz” dediler. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 27 | Biz de o küfre batmış olanlara şiddetli bir azap tattıracak ve onları yapageldikleri günahların en kötüsüne göre cezalandıracağız. |
|
Hac suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 46. Ayet Arapça: ِ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓ ...
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...
Hac suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 23. Ayet Arapça: ِ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ ...
Cuma sûresi Medine’de inmiştir. 11 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen اَلْجُمْعَةُ (Cuma) kelimesinden almıştır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerin ...
Hac suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 7. Ayet Arapça: وَاَنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ لَا رَيْبَ ف۪يهَاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ ف ...