# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ هٰذَا لَفِي الصُّحُفِ الْاُو۫لٰىۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne hâżâ lefî-ssuhufi-l-ûlâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu uyarıcı bilgiler elbette önceki ilâhî sayfalarda da vardı: |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 18, 19. Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda, İbrahim ve Musa'nın kitaplarında da vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 18,19. Doğrusu bu hükümler ilk sahifelerde, İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde de vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 18,19. Şüphesiz bu hükümler ilk sayfalarda, İbrahim ve Mûsâ’nın sayfalarında da vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haberiniz olsun ki vardır bu evvelki suhuflarda |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şübhesiz ki bu (nlar) evvelki sahîfelerde, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 18,19. Şübhesiz bu (anlatılanlar) elbet (daha önce peygamberlerimize indirdiğimiz) ilk sahîfelerde, İbrâhîm'in ve Mûsâ'nın sahîfelerinde (de) vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu bu, (on dördüncü âyetten itibaren olan hükümler) evvelkilerin kitaplarında vardır: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki bu, elbette evvelki sahifelerde (bildirilmiş)dir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bunlar evvelki sayfalarda da vardı: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And this is in the Books of the earliest (Revelation),- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'lâ Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...