# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرٰىۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżî yaslâ-nnâra-lkubrâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ama o bedbaht, sonunda yanıp kavrulmak üzere en büyük ateşe girecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 10, 11, 12, 13. (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O, en büyük ateşe yaslanacaktır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 11,12. En büyük ateşe girecek olan en bedbaht kimse (kâfir) ise, öğüt almaktan kaçınır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O ki, en büyük ateşe girecektir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O ki en büyük ateşe yaslanacaktır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ki o, en büyük ateşe girecek, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O (bedbaht) ki, en büyük ateşe girecektir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ki o, en büyük ateşe girecek; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O kimsedir ki, en büyük ateşe yaslanacaktır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O, ateşin büyüğüne girecek olandır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Who will enter the Great Fire, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'lâ Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...