# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ مَا كُنْتُ بِدْعًا مِنَ الرُّسُلِ وَمَٓا اَدْر۪ي مَا يُفْعَلُ ب۪ي وَلَا بِكُمْۜ اِنْ اَتَّبِعُ اِلَّا مَا يُوحٰٓى اِلَيَّ وَمَٓا اَنَا۬ اِلَّا نَذ۪يرٌ مُب۪ينٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul mâ kuntu bid’an mine-rrusuli vemâ edrî mâ yuf’alu bî velâ bikum(s) in ettebi’u illâ mâ yûhâ ileyye vemâ enâ illâ neżîrun mubîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Peygamber olarak gönderilen ilk kişi ben değilim. Bana veya size ne yapılacağını da bilemem. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım; çünkü ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "Ben peygamberlerin ilki değilim; benim ve sizin başınıza gelecekleri bilmem; ben ancak bana vahyolunana uymaktayım; ben sadece apaçık bir uyarıcıyım." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Ben türedi bir peygamber değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey Muhammed! De ki: "Ben Peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben ancak bana vahyedilene tabi oluyorum. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki: ben Peygamberler içinden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum, yalnız bana gönderilen vahye ittiba' ediyorum, ben başka değil, açık bir nezîrim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Ben peygamberlerden ilk defa (gelmiş biri) değilim. Bana ve size ne yapılacağını bilmem. Ben, bana vahy olunmakda bulunanlardan başkasına uymuyorum. Ben (Allahın azâbiyle) apaçık korkutandan başkası da değilim». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “(Ben, bu hakikatleri beyân eden) o peygamberlerden farklı (şeyler söylemekte) olan biri değilim; ne bana, ne de size ne yapılacağını da bilmem. Doğrusu (ben)ancak, bana vahyedilene tâbi' olurum ve ben sâdece (Allah'ın azâbından haber veren) apaçık bir korkutucuyum.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Ben peygamberler içinden bir türedi değilim. Bana ve size (dünya ve ahirette bütün tafsilatı ile) ne yapılacağını da bilmiyorum, (gaybi Allah bilir); ancak bana gönderilen vahye uyuyorum. Ben sırf (Allah'ın azabından) korkutan bir peygamberim. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Ben peygamberlerden ilk evvel olan değilim ve ne bana ve ne de sizlere ne yapılacağını bilmem. Ben başka değil ancak bana vahyolunana tâbi olurum ve ben apaçık bir korkutucudan başka değilim.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Peygamberlerin ilki ben değilim. Bana veya size ne yapılacağını da ben bilemem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım; çünkü ben apaçık bir uyarıcıyım. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "I am no bringer of new-fangled doctrine among the messengers, nor do I know what will be done with me or with you. I follow but that which is revealed to me by inspiration; I am but a Warner open and clear." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ahkaf Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...