# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَلَمْ يَعْيَ بِخَلْقِهِنَّ بِقَادِرٍ عَلٰٓى اَنْ يُحْيِيَ الْمَوْتٰىۜ بَلٰٓى اِنَّهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Eve lem yerav enna(A)llâhe-lleżî ḣaleka-ssemâvâti vel-arda velem ya’ye biḣalkihinne bikâdirin ‘alâ en yuhyiye-lmevtâ(c) belâ innehu ‘alâ kulli şey-in kadîr(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Peki onlar, gökleri ve yeri yoktan yaratan, onları yaratırken asla yorulmayan ve hiçbir zayıflık göstermeyen Allah’ın, ölüleri yeniden diriltmeye gücü yeteceğini hâlâ anlamadılar mı? Evet, gerçekten O’nun her şeye gücü yeter. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de gücünün yeteceğini düşünmezler mı? Evet O, her şeye kadirdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Gökleri, yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de kadir olduğunu görmezler mi? Evet; O her şeye Kadir'dir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan Allah’ın, ölüleri diriltmeye gücünün yeteceğini görmediler mi? Evet şüphesiz O, her şeye hakkıyla gücü yetendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmakla yorulmayan Allah'ın ölüleri diriltmeye de kadir olduğunu görmüyorlar mı? Evet şüphesiz ki, O'nun herşeye gücü yeter. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya görmedilerde mi ki o Gökleri ve Yeri yaratmış ve onları yaratmakla yorulmamış olan Allah ölüleri diriltmeğe muhakkak kâdirdir, evet, hiç şübhe yok ki o her şey'e kadirdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Haalâ şu hakıykatı bilmediler mi ki gökleri, yeri yaratmış, onları yaratmakdan yorulmamış olan Allah, ölüleri de diriltmiye kaadirdir. Evet, O, her şey'e elbette kaadirdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar) görmediler mi ki, şübhesiz gökleri ve yeri yaratan ve bunları yaratmakla yorulmayan Allah, ölüleri diriltmeye de kadirdir. Evet! Şübhesiz ki O, herşeye hakkıyla gücü yetendir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hâlâ (o kâfirler) görüb anlamadılar mı ki, hem gökleri, hem de yeri yaratmış ve onları yaratmakla yorulmamış olan Allah, ölüleri diritmeğe muhakkak kadirdir. Evet, O şüphesiz ki her şeye kadirdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ya görmediler mi ki şüphe yok, gökleri ve yeri yaratmış ve onları yaratmış da yorulmamış olan Allah, ölüleri de diriltmeye kâdirdir. Evet. Şüphe yok ki o, her şey üzerine kâdirdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar görmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratan ve bundan yorulmayan Allah, ölüleri diriltmeye de kadirdir? Evet, hiç şüphe yok ki, Onun herşeye gücü yeter. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | See they not that Allah, Who created the heavens and the earth, and never wearied with their creation, is able to give life to the dead? Yea, verily He has power over all things. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Ahkaf Sûresi 33. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...