# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ لَا يَمُوتُ ف۪يهَا وَلَا يَحْيٰىۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme lâ yemûtu fîhâ velâ yahyâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Artık orada ne ölüp kurtulacak, ne de yaşayıp bir rahat yüzü görecektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 10, 11, 12, 13. (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O, orada ne ölecektir ne de dirilecektir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra ne ölecek onda ne hayat bulacaktır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | sonra orada hem ölmeyecek, hem dirilmeyecek olandır O. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra orada ne ölecek (ki kurtulsun), ne de yaşayacak! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra orada ne ölecek, ne de hayat bulacaktır... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra orada ne ölür ve ne dirilir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ne ölür, ne de yaşar orada. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | In which they will then neither die nor live. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'lâ Sûresi 13. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...