# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَطُورِ س۪ين۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve tûri sînîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sînâ dağına, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5. İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun Sina dağına, |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sinâ dağına andolsun, |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sina dağına |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve o Turi sînîne |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sînâ dağına, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve Sînâ dağına! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Hz. Mûsa'nın Rabbine münacaatta bulunduğu) Sinâ dağına, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Sina dağına. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve Sina Dağına, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And the Mount of Sinai, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tin Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...