# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلْهٰيكُمُ التَّكَاثُرُۙ | |
Türkçe Okunuşu * | El-hâkumu-ttekâśur(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mal, evlat ve akraba çokluğu ile övünmek sizi öyle aldatıp oyaladı ki, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2. Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2. Çoğunluk olmak iddianız sizi o kadar meşgul etti ki, mezarları ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2. Çoklukla övünmek sizi, kabirlere varıncaya (ölünceye) kadar oyaladı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 1,2. Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Oyaladı o çokluk kuruntusu sizleri |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sizi çoklukla böbürleniş, (o derecede) oyaladı (ki), |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 1,2. Sizi tekâsür'le (o çoklukla, mal ve evlâd çokluğuyla) övünmek (o kadar) oyaladı ki, nihâyet kabirleri ziyâret ettiniz (ve artık ölmüş olanlarınızı dahi sayarak gururlandınız)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Soy-sopunuzla öğünmek, sizi (Allah'a ibadet etmekten) öyle meşgul etti ki, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sizi o çokluk kuruntusu oyaladı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Çokluğunuzla övünmek sizi oyaladı: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The mutual rivalry for piling up (the good things of this world) diverts you (from the more serious things), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tekâsür Sûresi 1. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...