# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوٰيهَاۙۖ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-elhemehâ fucûrahâ ve takvâhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ona kötü ve iyi olma kâbiliyetini ilham edene ki: |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti verene and olsun ki: |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 7,8,9. Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra da ona bozukluğunu ve korunmasını ilham eyliyene ki |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | sonra da ona hem kötülüğü, hem (ondan) sakınmayı ilham edene ki, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra da ona (o kişiye) günâhını ve takvâsını (neyin isyan, neyin itâat olduğunu bildirerek) ilhâm edene (yemîn olsun)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra da o nefse, isyanını ve itaatını öğretene ki, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra da ona günahını ve takvâsını ilham etmiş olana (andolsun ki), |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kötülüğünü de, iyiliğini de ona ilham edene: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And its enlightenment as to its wrong and its right;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şems Sûresi 8. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...