# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِذِ انْبَعَثَ اَشْقٰيهَاۙۖ | |
Türkçe Okunuşu * | İżi-nbe’aśe eşkâhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nihâyet diğerlerinin kışkırtmasıyla içlerinde en azılı olanı, deveyi kesmek için ileri fırladı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 11, 12, 13, 14, 15. Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah'ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah'ın Resûlü onlara: «Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 11,12. Semud milleti, içlerinden en azgını ileri atılınca, azgınlığı yüzünden peygamberleri yalanladı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hani onların en bedbaht olanı (fesat çıkarmak için) ileri atılmıştı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | En azgınları ileri atılınca, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O en yaramazları fırladığı zaman |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O kavmin) en şakıysi ayaklandığı zaman. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 12,13. Hani onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) ileri atılmıştı da Allah'ın peygamberi (Sâlih) onlara: “Allah'ın devesi(ni kesmekten) ve onun su içmesi(ni engellemekten sakının)!” demişti. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O vakit (Semûd kavminin) en azılısı, (bir mucize olarak kayadan çıkarılan Allah'ın devesini öldürmek için) fırlayınca; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların en şâkisi ayaklandığı zaman. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hani onların en bedbahtı baş kaldırmıştı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Behold, the most wicked man among them was deputed (for impiety). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şems Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...