# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالنَّهَارِ اِذَا جَلّٰيهَاۙۖ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-nnehâri iżâ cellâhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onu ortaya çıkarıp gösteren gündüze, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onu ortaya koyan gündüze, |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun, |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Güneş'i açıp ortaya çıkaran gündüze, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve gündüze: Açtığı zaman onu |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | ona parlaklık verdiği zaman gündüze, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onu (o güneşi) açığa çıkardığı zaman, gündüze! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Güneş gündüzü açıb aydınlattığı zaman gündüze, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve güneşi açıkladığı vakit gündüze. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve dünyayı aydınlatan güne, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | By the Day as it shows up (the Sun´s) glory; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Şems Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: قَدْ جَٓاءَكُمْ بَصَٓائِرُ مِنْ رَبِّكُمْۚ فَمَنْ اَبْصَرَ فَلِنَفْسِه۪ۚ وَمَنْ عَمِيَ فَعَلَيْهَاۜ وَمَٓا اَنَا۬ عَلَيْكُ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ اللّٰهَ فَالِقُ الْحَبِّ وَالنَّوٰىۜ يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَمُخْرِجُ الْمَيِّتِ مِنَ الْحَيِّۜ ذٰلِكُمُ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَهٰذَا كِتَابٌ اَنْزَلْنَاهُ مُبَارَكٌ مُصَدِّقُ الَّذ۪ي بَيْنَ يَدَيْهِ وَلِتُنْذِرَ اُمَّ الْقُرٰى وَمَنْ حَوْلَهَاۜ وَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...