Mü'min Sûresi 56. Ayet Tefsiri


56 / 85


Mü'min Sûresi Hakkında

Mü’min sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 85 âyettir. İsmini, 28-45. âyetlerde kıssası anlatılan ve kendisinden “mü’min adam” diye bahsedilen Firavun ailesinden Hz. Mûsâ’ya inanan bir kimseden alır. Sûrenin bir ismi de اَلْغَافِرُ (Ğâfir)dir. Bu ismini ise 3. âyette geçen ve Allah Teâlâ’nın “bağışlayıcı” mânasına gelen Ğâfir güzel isminden alır. Resmî tertibe göre 40, iniş sırasına göre 60. sûredir.

Mü'min Sûresi Konusu

Sûrenin, müşriklerin müslümanlara işkencelerinin iyice arttığı ve artık Resûlullah (s.a.s.)’i öldürme planları yaptıkları bir dönemde indiği anlaşılmaktadır. Çünkü verilen misaller hep bu istikâmettedir. Daha önce geçen inkârcılar da peygamberlerini öldürmek istemişlerdi, fakat Allah, peygamberlerini onların elinden kurtarmış ve kendilerini helak etmişti. Firavun Mûsâ (a.s.)’ı öldürmek istedi, Firavun’u suda boğmak suretiyle onu da kurtardı. Sûrede uzunca kıssası anlatılan “mü’min adam” ise, Hz. Mûsâ’nın öldürülmesine karşı çıkan ve onu savunan bir mücâhittir. O, hak-bâtıl mücâdelesinde hakkın üstün gelmesi için gerçekten çok akıllı ve dengeli bir tebliğ siyâseti güden kâmil bir mü’min modeli olarak takdim edilir. Bu akıllı kişinin, ortamı germeden, incitmeden, ibretli misallerle akıllara ve duygulara dengeli hitap ederek sonuç almaya çalıştığı görülür. Aynı tavrı Mekke’de müşriklere karşı Hz. Ebubekir’in sergilediğini görürüz. Sûrede bu esas konuya binâen Resûlullah (s.a.s.)’in zafere erişeceği ve müşriklerin mağlup olacağı haber verilir. Allah’ın sonsuz kudret ve azametinin bir kısım kevnî delilleri sergilenir. O’nun insanlığa olan büyük nimetlerinden bahsedilir. Neticede Peygamber (s.a.s.)’in davetini reddedip Allah ve âhiretin varlığını kabul etmeyenlerin hazin âkıbet ve pişmanlıklarından; cehennem azabını gördükten sonra inanmalarının artık bir fayda vermeyeceğinden söz edilir.

Mü'min Sûresi Nuzül Sebebi

Mushaftaki sıralamada kırkıncı, iniş sırasına göre altmışıncı sûredir. Zümer sûresinden sonra, Fussılet sûresinden önce Mekke’de inmiştir. “Hâ-mîm” diye başlayan ve arka arkaya gelen yedi sûrenin ilkidir.

Mü'min Sûresi Fazileti

Mü’min suresi, حٰمٓ  (Hâ. Mîm) diye başlayan yedi surenin ilkidir. Bu surenin de dâhil olduğu “Hâ. Mîm”le başlayan yedi sureye حَوَام۪يمْ (Havâmîm) yani “Hâmîmler” denir. Bu sûrelerin okunmasını teşvik eden bazı hadisler ve sahâbe sözleri nakledilir. Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s.), Mü’min sûresinin ilk üç âyeti ile Bakara sûresinin 255. âyeti olan Âyete’l-Kürsî’yi sabah akşam okuyan bir kimsenin bu sâyede muhafaza olacağını haber vermektedir. (Tirmizî, Sevâbu’l-Kur’an 21)

اِنَّ الَّذ۪ينَ يُجَادِلُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِ اللّٰهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ اَتٰيهُمْۙ اِنْ ف۪ي صُدُورِهِمْ اِلَّا كِبْرٌ مَا هُمْ بِبَالِغ۪يهِۚ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ ﴿٥٦﴾
Karşılaştır 56: Kendilerine ulaşan kesin bir delile dayanmaksızın Allah’ın âyetleri hakkında körü körüne tartışmaya girişenler var ya, onların göğüslerinde hiçbir zaman tatmin edemeyecekleri bir kibirden, hiçbir zaman ulaşamayacakları sana üstün gelme duygusundan başka bir şey yoktur. Rasûlüm! Sen, bunların her türlü hile ve tuzaklarından Allah’a sığın! Çünkü O, her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir.

TEFSİR:

Müşrikler, Peygamber (s.a.s.)’e uydukları takdirde sahip oldukları imkânları kaybedeceklerinden korkuyorlar, ona uymadıkları takdirde ise yükseleceklerini sanıyorlardı. Bir taraftan Resûlullah (s.a.s.)’i öldürüp davasına son vermek istiyorlar; bir taraftan da onun tebliğini tamamlamadan ölüp gitmesini temennî ediyorlardı. Allah Teâlâ onların, Peygamber’i yalanlamak suretiy­le ulaşacaklarını umut ettikleri yüksek mertebeye ulaşamayacaklarını ve onun aleyhinde kurdukları hiçbir tuzakta başarılı olamayacaklarını haber vermektedir. Bununla beraber, Hz. Mûsâ’nın: “Ben, hesap gününe inanmayan her kibirli zorbadan benim de sizin Rabbiniz Allah’a sığınırım!” (Mü’min 40/27) diyerek Allah’a sığındığı gibi, beşerî planda gerekli tedbirleri alarak bu inatçı, kibirli zorbaların şerrinden Allah’a sığınmasını emreder. Çünkü kulu koruyacak olan ancak her şeyi işiten ve gören Allah’tır.

Gelen âyetlerden itibaren, Resûlullah (s.a.s.)’in tebliğ ettiği dinin gerçek olduğu; bunu kabul etmenin kurtuluşa, reddetmenin ise felâkete sebep olacağı beyan edilir:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-82-ayeti-ne-anlatiyor-195113-m.jpg
Enâm Suresinin 82. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...