# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżî ceme’a mâlen ve ’addedeh(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylesi malı biriktirip yığar ve onu tek tek sayar durur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2. Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen herkesin vay haline! O ki, mal toplamış ve onu sayıp durmuştur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2. Mal toplayarak onu tekrar tekrar sayan, diliyle çekiştirip alay eden kimsenin vay haline! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2. Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 1,2. Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayan, insanları arkadan çekiştirip, kaş göz hareketleriyle alay edenlerin (hümeze ve lümezenin) vay haline! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ona ki bir mal toplamış ve onu saymaktadır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ki o, malı yığıb onu tekrar tekrar sayandır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ki o,) bir mal toplayan ve onu sayıp durandır! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O ki, bir çok mal toplamış ve onu sayıb durmaktadır... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Öyle kimse ki, bir malı toplamış ve onu tekrar tekrar saymakta bulunmuştur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ki onlar malı yığar da sayar durur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Who pileth up wealth and layeth it by, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hümeze Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...