Hûd Sûresi 56. Ayet Tefsiri


56 / 123


Hûd Sûresi Hakkında

Hûd sûresi Mekke’de inmiştir. 123 âyettir. İsmini, 50-60. âyetler arasında kıssası anlatılan Hûd (a.s.)’dan almıştır. Mushaf tertîbine göre 11, nüzûl sırasına göre 52. sûredir.

Hûd Sûresi Konusu

Hûd sûresinde itikat konuları, özellikle Allah’ın varlığı, birliği, peygamberlik gerçeği ve bunun önceki toplumlardaki tezâhürü ele alınmaktadır. Bunu misallendirmek üzere Hz.Nûh, Hz. Hûd, Hz. Sâlih, Hz. İbrâhim, Hz. Lût, Hz. Şuayb ve Hz. Mûsâ gibi peygam­berlerin kıssaları, Yûnus sûresine göre daha geniş bir çerçevede anlatılmaktadır. Bu misallerden hareketle Kur’an’ın mûcize oluşu, öldükten sonra diriliş, hesap ve âhiret hayatıyla alakalı mevzulara dikkat çekilmektedir.

Hûd Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada on birinci, iniş sırasına göre elli ikinci sûredir. Yûnus sûresinden sonra, Yûsuf sûresinden önce Mekke döneminin son bir yılı içinde nâzil olmuştur. 12, 17 ve 114. âyetlerinin Medine’de indiği yolundaki görüş müfessirlerin çoğunluğunca kabul edilmemiştir (İbn Âşûr, XI, 311; Reşîd Rızâ, XII, 2; Ateş, IV, 291).

Hûd Sûresi Fazileti

Allah Resûlü (s.a.s.), Hûd sûresinin fazileti hakkında şöyle buyurur:

“Cuma günü Hûd sûresini okuyun.” (Dârimî, Fezailü’l-Kur’an 17)

Yine Efendimiz (s.a.s.):

“Hûd sûresi ve Vâkıa, Hâkka, Mürselât, Nebe’ ve Tekvîr gibi kardeşleri beni ihtiyar­lattı” (Tirmizî, Tefsir 57/3297) beyânıyla da sûrenin muhtevasının önemine ve bildirdiği sorumlulukların ağırlığına dikkat çeker. Çünkü bu sûrelerde fevkalade tesirli bir üslûp­la önceki peygamberlerin tevhid mücadelesinden kesitler sunulmakta, kalpleri derinden sarsan kıyamet sahneleri tasvir edilmektedir.

TEFSİR:

Âd kavmi, Hz. Hûd’un, Allah tarafından gönderildiğini ve anlattığı bilgilerin gerçek olduğunu kesin olarak ispatlayacak apaçık bir delil, bir mûcize getirmediğini ileri sürerek onu yalanladılar. Onun sözüne güvenerek putlarını terk etmeyeceklerini söylediler. Hatta “tanrılarımızdan biri seni fena halde çarpmış” diyerek onunla alay ettiler; onu delilik ve çılgınlıkla suçladılar. Kavminin bu inkâr ve hezeyanına Hz. Hûd, peygambere yakışan bir vakar, cesâret, yüreklilik ve korkusuzlukla cevap verdi. Allah’ı ve kendini delilikle suçlayan kavmini şâhit tutarak Allah’tan başka taptıkları bütün putlardan kesinlikle uzak olduğunu ilan etti. Yalnızca kendisine fenâlık yaptığını iddia ettikleri bazı tanrıları değil, bütün ortakları ve topyekün hepsi toplanarak ona fenâlık yapmak için diledikleri planı yapıp uygulamaları, istedikleri oyunu oynamaları için meydan okudu. Ellerinden geleni geri koymamalarını, ne kötülük biliyorlarsa hemen yapmalarını, bu hususta bir an bile beklememelerini istedi. Ne onlardan ne de tanrı diye taptıkları putlardan asla korkmadığını haykırdı. Dayandığı nokta şuydu: O tevekkül edilecek yegâne varlığa güvenmiş, sırtını Âlemlerin Rabbi Allah’a dayamış ve sığınılacak en emin yere sığınmıştı. O Allah ki, yeryüzünde kımıldayan en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün canlıların yaratılması, yaşaması ve yönetilmesi O’nun kudret elindedir. Her şey O’nun mülkiyet ve tasarrufundadır. O’nun izni olmadan bir karınca bile hareket edemez, en küçük bir sinek bile kanadını çırpamaz, milyarlarca ağacın bir yaprağı bile kımıldayamaz. İşte O Allah doğruluğun hâmisi, doğruların yardımcısıdır. O’nun hâkimiyetini icrâsında, her türlü hüküm ve tasarrufunda tuttuğu yol mutlak doğru ve mutlak âdil bir yoldur. Dolayısıyla O’nun rızâsı, hak, doğruluk ve adâlet ölçülerine göre iş yapanlarla beraberdir.

Bu nasihatlerden sonra Hz. Hûd, davetini kabul etmedikleri takdirde Allah Teâlâ’nın onları helak edip yerlerine başka bir kavim getireceğini söylemekle, artık helakin yaklaştığı ikazında bulundu. Fakat mücrim ve isyankâr kavmin asla intibâha gelecek hali yoktu:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/peygamber-efendimizin-incildeki-ismi-nedir-199148-m.jpg
Peygamber Efendimiz'in İncil'deki İsmi Nedir?

"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-69-ayeti-ne-anlatiyor-199132-m.jpg
Enbiya Suresinin 69. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/adn-cenneti-nedir-199125-m.jpg
Adn Cenneti Nedir?

"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-199120-m.jpg
Enbiya Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-37-ayeti-ne-anlatiyor-199089-m.jpg
Enbiya Suresinin 37. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/saf-suresinin-tefsiri-199080-m.jpg
Saf Suresinin Tefsiri

Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...