Hûd Sûresi 118-119. Ayet Tefsiri


118-119 / 123


Hûd Sûresi Hakkında

Hûd sûresi Mekke’de inmiştir. 123 âyettir. İsmini, 50-60. âyetler arasında kıssası anlatılan Hûd (a.s.)’dan almıştır. Mushaf tertîbine göre 11, nüzûl sırasına göre 52. sûredir.

Hûd Sûresi Konusu

Hûd sûresinde itikat konuları, özellikle Allah’ın varlığı, birliği, peygamberlik gerçeği ve bunun önceki toplumlardaki tezâhürü ele alınmaktadır. Bunu misallendirmek üzere Hz.Nûh, Hz. Hûd, Hz. Sâlih, Hz. İbrâhim, Hz. Lût, Hz. Şuayb ve Hz. Mûsâ gibi peygam­berlerin kıssaları, Yûnus sûresine göre daha geniş bir çerçevede anlatılmaktadır. Bu misallerden hareketle Kur’an’ın mûcize oluşu, öldükten sonra diriliş, hesap ve âhiret hayatıyla alakalı mevzulara dikkat çekilmektedir.

Hûd Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada on birinci, iniş sırasına göre elli ikinci sûredir. Yûnus sûresinden sonra, Yûsuf sûresinden önce Mekke döneminin son bir yılı içinde nâzil olmuştur. 12, 17 ve 114. âyetlerinin Medine’de indiği yolundaki görüş müfessirlerin çoğunluğunca kabul edilmemiştir (İbn Âşûr, XI, 311; Reşîd Rızâ, XII, 2; Ateş, IV, 291).

Hûd Sûresi Fazileti

Allah Resûlü (s.a.s.), Hûd sûresinin fazileti hakkında şöyle buyurur:

“Cuma günü Hûd sûresini okuyun.” (Dârimî, Fezailü’l-Kur’an 17)

Yine Efendimiz (s.a.s.):

“Hûd sûresi ve Vâkıa, Hâkka, Mürselât, Nebe’ ve Tekvîr gibi kardeşleri beni ihtiyar­lattı” (Tirmizî, Tefsir 57/3297) beyânıyla da sûrenin muhtevasının önemine ve bildirdiği sorumlulukların ağırlığına dikkat çeker. Çünkü bu sûrelerde fevkalade tesirli bir üslûp­la önceki peygamberlerin tevhid mücadelesinden kesitler sunulmakta, kalpleri derinden sarsan kıyamet sahneleri tasvir edilmektedir.

وَلَوْ شَٓاءَ رَبُّكَ لَجَعَلَ النَّاسَ اُمَّةً وَاحِدَةً وَلَا يَزَالُونَ مُخْتَلِف۪ينَۙ ﴿١١٨﴾
اِلَّا مَنْ رَحِمَ رَبُّكَۜ وَلِذٰلِكَ خَلَقَهُمْۜ وَتَمَّتْ كَلِمَةُ رَبِّكَ لَاَمْلَـَٔنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ اَجْمَع۪ينَ ﴿١١٩﴾
Karşılaştır 118: Eğer Rabbin dileseydi bütün insanları İslâm üzere tek bir ümmet yapardı. Fakat onlar, kendilerine irade hürriyeti verildiği için haktan ayrılıp farklı farklı yollara gitmekten hiçbir zaman kurtulamazlar.
Karşılaştır 119: Ancak Rabbinin merhamet ettikleri haktan ayrılmaz ve anlaşmazlığa düşmezler. Zâten Allah onları asıl bunun için yaratmıştır. Böylece Rabbinin: “Cehennemi mutlaka cinler ve insanlarla dolduracağım” sözü yerine gelmiş olacaktır.

TEFSİR:

“İnsanlar başlangıçta tevhid dinine inanan tek bir ümmetti. Sonradan ayrılık ve anlaşmazlığa düştüler” (Yûnus 10/19) âyeti gereğince insanlık başlangıçta bir tek ümmet, bir tek aile idi. Eğer Allah dileseydi hepsini hidâyete erdirir, İslâm üzerinde birlik ve beraberlik halinde tutardı. İman ve küfür bakımından farklı yollara düşmelerine, bölünüp parçalanmalarına izin vermezdi. Fakat Allah Teâlâ böyle dilemediğinden insanlar arasında anlaşmazlıklar hep olagelmiştir; böyle de devam edecektir. Tevhidi kabul edenler olacağı gibi, ona karşı çıkanlar da olacaktır. Ancak Cenâb-ı Hakk’ın rahmetiyle muamele ettiği kimseler anlaşmazlığa düşmeyecek, Hakk’a karşı gelmeyecek, tevhid ve istikâmetten ayrılmayacak, birlik ve beraberlik içinde bir ümmet olacaklardır. Zaten Hak Teâlâ, insanları asıl bu maksatla yaratmıştır. Dünya hayatını da bir imtihan yeri olarak tayin buyurmuştur. En güzel amel işleyenleri ortaya çıkarmak için hayat ve ölümü var etmiştir. (bk. Mülk 67/2) Neticede iyiler cennet yurdunda ağırlanacak; cehennem de insanlar ve cinlerin bedbahtlarıyla tamâmen doldurulacaktır. Bu Allah Teâlâ’nın kesinleşmiş bir sözü, bir hükmü ve bir vaadidir. Hatta o gün cehenneme “doldun mu?” denilir; o da “daha var mı?” der. (bk. Kaf 50/30)

Kur’ân-ı Kerîm’de sık sık anlatılan ibretli peygamber kıssalarının hikmetine gelince:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/ibrahim-suresinin-7-ayeti-ne-anlatiyor-197498-m.jpg
İbrahim Suresinin 7. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/ibrahim-suresinin-3-ayeti-ne-anlatiyor-197473-m.jpg
İbrahim Suresinin 3. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/guzel-ahlakla-ilgili-ayetler-197467-m.jpg
Güzel Ahlakla İlgili Ayetler

“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/rad-suresinin-35-ayeti-ne-anlatiyor-197456-m.jpg
Rad Suresinin 35. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/ferhat-kars-kuran-ziyafeti-288---ankebut-suresi-41-45-ayetleri-197457-m.jpg
Ferhat Kars (Kuran Ziyafeti 288) - Ankebût Sûresi 41-45. Ayetleri

Ankebût Sûresi 41-45. Ayetler ve Meali 41. "Allah’ı bırakıp da başkalarını dost ve yardımcı edinenlerin hâli, örümceğin hâline benzer. Örümcek de b ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/tuz-ile-ilgili-ayetler-197458.jpg
Tuz ile İlgili Ayetler

Tuz sözlükte, “Suda eriyen, kokusuz, dili yakan bir tada sâhip, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billûrsu madde” demektir. Tuz kelimes ...