Hristiyanlar ile ilgili ayetler (13 kayıt)

Bakara / 62. Ayet

اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَالَّذ۪ينَ هَادُوا وَالنَّصَارٰى وَالصَّابِـ۪ٔينَ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۖ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Sözde iman edenlerden, yahudilerden, Hristiyanlardan ve sabiîlerden kim Allah’a ve âhiret gününe inanıp sâlih amel işlerse, işte onların Rableri yanında mükâfatları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzûn da olmayacaklardır.


Bakara / 111. Ayet

وَقَالُوا لَنْ يَدْخُلَ الْجَنَّةَ اِلَّا مَنْ كَانَ هُودًا اَوْ نَصَارٰىۜ تِلْكَ اَمَانِيُّهُمْۜ قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

Ehl-i kitap: “Yahudi veya Hristiyanlardan başkası asla cennete giremeyecek” dediler. Bu, onların boş kuruntularıdır. Onlara de ki: “Eğer doğru söylüyorsanız, delilinizi getirin.”


Bakara / 113. Ayet

وَقَالَتِ الْيَهُودُ لَيْسَتِ النَّصَارٰى عَلٰى شَيْءٍۖ وَقَالَتِ النَّصَارٰى لَيْسَتِ الْيَهُودُ عَلٰى شَيْءٍۙ وَهُمْ يَتْلُونَ الْكِتَابَۜ كَذٰلِكَ قَالَ الَّذ۪ينَ لَا يَعْلَمُونَ مِثْلَ قَوْلِهِمْۚ فَاللّٰهُ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ ف۪يمَا كَانُوا ف۪يهِ يَخْتَلِفُونَ

Yahudiler: “Hristiyanların sağlam ve tutarlı bir dini yok” dediler. Hristiyanlar da: “Yahudilerin sağlam ve tutarlı bir dini yok” dediler. Halbuki hepsi de kendilerine inen kitabı okuyup duruyorlar. Dinî hiçbir bilgisi olmayanlar da onların sözlerine benzer şeyler söylediler. Gerçeği tam olarak bilen Allah, kıyâmet gününde, onların anlaşamadıkları konularda hükmünü verecektir.


Bakara / 120. Ayet

وَلَنْ تَرْضٰى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارٰى حَتّٰى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْۜ قُلْ اِنَّ هُدَى اللّٰهِ هُوَ الْهُدٰىۜ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ اَهْوَٓاءَهُمْ بَعْدَ الَّذ۪ي جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِۙ مَا لَكَ مِنَ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَص۪يرٍ

Onların dinlerine tâbi oluncaya kadar ne yahudiler ne de Hristiyanlar senden asla râzı olmayacaklardır. De ki: “Dosdoğru yol, Allah’ın gösterdiği İslâm yoludur.” Eğer sana gelen ilimden sonra, onların hevâ ve heveslerine uyacak olursan, bilesin ki seni Allah’ın gazabından koruyacak ne bir dostun olur ne de bir yardımcın.


Bakara / 135. Ayet

وَقَالُوا كُونُوا هُودًا اَوْ نَصَارٰى تَهْتَدُواۜ قُلْ بَلْ مِلَّةَ اِبْرٰه۪يمَ حَن۪يفًاۜ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ

Yahudiler “yahudi olun”, Hristiyanlar da “Hristiyan olun ki doğru yolu bulasınız” derler. De ki: “Hayır! Biz, tek Allah’a inanan ve hiçbir zaman müşriklerden olmayan İbrâhim’in dinine uyarız.”


Bakara / 140. Ayet

اَمْ تَقُولُونَ اِنَّ اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَ وَالْاَسْبَاطَ كَانُوا هُودًا اَوْ نَصَارٰىۜ قُلْ ءَاَنْتُمْ اَعْلَمُ اَمِ اللّٰهُۜ وَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَتَمَ شَهَادَةً عِنْدَهُ مِنَ اللّٰهِۜ وَمَا اللّٰهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ

Yoksa siz İbrâhim, İsmâil, İshak, Yâkub ve torunların yahudi veya hristiyan olduğunu mu söylüyorsunuz? De ki: “Siz mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı?” Allah’ın kendisine bildirdiği bir gerçeği söylemeyip gizleyenden daha zâlim kim olabilir? Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.


Âl-i İmrân / 67. Ayet

مَا كَانَ اِبْرٰه۪يمُ يَهُودِيًّا وَلَا نَصْرَانِيًّا وَلٰكِنْ كَانَ حَن۪يفًا مُسْلِمًاۜ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ

O gerçek şudur ki; İbrâhim ne bir yahudi ne de bir Hristiyandı; fakat o tevhid ehli bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan değildi.


Mâide / 14. Ayet

وَمِنَ الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰٓى اَخَذْنَا م۪يثَاقَهُمْ فَنَسُوا حَظًّا مِمَّا ذُكِّرُوا بِه۪ۖ فَاَغْرَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَٓاءَ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِۜ وَسَوْفَ يُنَبِّئُهُمُ اللّٰهُ بِمَا كَانُوا يَصْنَعُونَ

“Biz Hristiyanız” diyenlerden de kesin ve bağlayıcı söz almıştık; fakat onlar da kendilerine bildirilen ilâhî hükümlerin büyük bir kısmını unuttular. Bu yüzden aralarına kıyâmet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Allah, onlara bütün yaptıklarını bir bir haber verecektir.


Mâide / 18. Ayet

وَقَالَتِ الْيَهُودُ وَالنَّصَارٰى نَحْنُ اَبْنَٓاءُ اللّٰهِ وَاَحِبَّٓاؤُ۬هُۜ قُلْ فَلِمَ يُعَذِّبُكُمْ بِذُنُوبِكُمْۜ بَلْ اَنْتُمْ بَشَرٌ مِمَّنْ خَلَقَۜ يَغْفِرُ لِمَنْ يَشَٓاءُ وَيُعَذِّبُ مَنْ يَشَٓاءُۜ وَلِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَاۘ وَاِلَيْهِ الْمَص۪يرُ

Yahudiler ve Hristiyanlar: “Biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz” dediler. De ki: “Öyleyse Allah sizi niçin günahlarınız yüzünden cezalandırıp duruyor? Doğrusu siz de O’nun yarattığı sıradan insanlarsınız.” O, dilediğini bağışlar, dilediğine de azab eder. Göklerin, yerin ve aralarında bulunan her şeyin mülkiyeti ve hâkimiyeti Allah’ındır. Sonunda dönüş de ancak O’nadır.


Mâide / 51. Ayet

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰٓى اَوْلِيَٓاءَۢ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍۜ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِم۪ينَ

Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanları dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar birbirinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse, kesinlikle onlardan olur. Şüphesiz ki Allah, zâlimler topluluğunu doğru yola erdirmez.


Mâide / 69. Ayet

اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَالَّذ۪ينَ هَادُوا وَالصَّابِؤُ۫نَ وَالنَّصَارٰى مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَعَمِلَ صَالِحًا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

Sözde iman edenlerden, yahudilerden, sabiîlerden ve Hristiyanlardan kim Allah’a ve âhiret gününe inanıp sâlih ameller işlerse, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.


Mâide / 82. Ayet

لَتَجِدَنَّ اَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذ۪ينَ اَشْرَكُواۚ وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَانًا وَاَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ

İnsanlar içinde mü’minlere en şiddetli düşmanlık besleyenlerin yahudiler ve Allah’a şirk koşanların olduğunu görürsün. Yine insanlar içinde mü’minlere sevgi, şefkat ve alaka bakımından en çok yakınlık duyanların ise “Biz Hristiyanız” diyenler olduğunu görürsün. Çünkü onların içinde ilim ve ibâdetle meşgul dürüst din âlimleri ve kendilerini Allah’a adamış rahipler vardır. Onlar, gerçekler karşısında büyüklenmezler.


Hac / 17. Ayet

اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَالَّذ۪ينَ هَادُوا وَالصَّابِـ۪ٔينَ وَالنَّصَارٰى وَالْمَجُوسَ وَالَّذ۪ينَ اَشْرَكُواۗ اِنَّ اللّٰهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ شَه۪يدٌ

Şüphesiz Allah; mü’minler, yahudiler, sâbiîler, Hristiyanlar, mecûsîler ve müşrikler arasında kıyâmet günü kesin hükmünü verecektir. Çünkü Allah her şeye hakkıyla şâhittir.



https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/peygamber-efendimizin-incildeki-ismi-nedir-199148-m.jpg
Peygamber Efendimiz'in İncil'deki İsmi Nedir?

"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-69-ayeti-ne-anlatiyor-199132-m.jpg
Enbiya Suresinin 69. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/adn-cenneti-nedir-199125-m.jpg
Adn Cenneti Nedir?

"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-199120-m.jpg
Enbiya Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-37-ayeti-ne-anlatiyor-199089-m.jpg
Enbiya Suresinin 37. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/saf-suresinin-tefsiri-199080-m.jpg
Saf Suresinin Tefsiri

Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...