Furkan Sûresi 4-6. Ayet Tefsiri


4-6 / 77


Furkan Sûresi Hakkında

Furkân sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 77 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ve Kur’ân-ı Kerîm’in isimlerinden biri olan اَلْفُرْقَانُ (Furkân) kelimesinden alır. Furkân ismi, Kur’an’ın hakla bâtılı birbirinden ayırması ve parça parça inmesi husûsiyetlerine dikkat çeker.  Mushaf tertibine göre 25, iniş sırasına göre 42. sûredir.

Furkan Sûresi Konusu

Furkân sûresi ağırlıklı olarak müşriklerin Kur’ân-ı Kerîm ve Resûlullah (s.a.s.)’in nübüvvetine karşı ileri sürdükleri şüphe ve itirazları dile getirerek bunlara lâzım gelen cevâbı verir. Buna göre Hz. Muhammed (s.a.s.) gerçek bir peygamber, Kur’ân-ı Kerîm de Allah’tan gelen ilâhî bir kelâmdır. Bunların haber verdiği şekilde Allah Teâlâ sonsuz kudret, ilim ve hikmet sahibi en yüce yaratıcıdır. Ayrıca kâinatta tezâhür eden ilâhî kudret akışları ve azamet tecellileri bu hakîkatin apaçık delilleridir. Yine bu sağlam bilgi kaynaklarının bildirdiği gibi âhiret, cennet ve cehennemin varlığı kesindir. Bu gerçeklere sırt çevirenleri dünyada hazin bir son beklediği gibi, onlar mahşer günü büyük bir pişmanlık duyacak ve cehennemde can yakıcı bir azaba düçâr olacaklardır. Kur’an ve sünnet karşısında nefsinin arzularını putlaştırıp onların zebûnu olan akılsızların ulaşacağı sonuç bundan başka ne olabilir ki? Sûrenin sonunda ise Kur’ân-ı Kerîm’in terbiye edip yetiştirmeyi hedeflediği, “Rahmân’ın has kulları” diye vasfedip insanlığa örnek gösterdiği model insan şahsiyetinin mühim husûsiyetleri beyân edilir. Mü’minlerin, sadece kendilerini düşünen hodgâm bir ruh halinden kurtularak, sulblerinden kıyâmete kadar gelecek zürriyetlerinin derdinde olmaları, hayattayken onları İslâm ahlâkıyla ve takvâ ölçüleri içinde yetiştirmeye çalışmaları, kendilerinden sonra gelecek nesilleri için de dua etmeleri istenerek sûre sona erdirilir.

Furkan Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada yirmi beşinci, iniş sırasına göre kırk ikinci sûredir. Yâsîn sûresinden sonra, Fâtır sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Abdullah b. Abbas’tan nakledilen bir rivayette 68-70. âyetlerin Medine’de indiği belirtilirse de Buhârî’nin kaydettiği bir rivayette (“Tefsîr”, 25), 68. âyetin Mekke’de indiğini belirten bir bilginin yer alması, bu üç âyetin de Mekke’de indiği ihtimalini güçlendirmektedir. Sûrenin ilk üç âyetinin Medine’de indiği yolunda da bir rivayet vardır (İbn Âşûr, XVIII, 313).

وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اِنْ هٰذَٓا اِلَّٓا اِفْكٌۨ افْتَرٰيهُ وَاَعَانَهُ عَلَيْهِ قَوْمٌ اٰخَرُونَۚۛ فَقَدْ جَٓاؤُ۫ ظُلْمًا وَزُورًاۚۛ ﴿٤﴾
وَقَالُٓوا اَسَاط۪يرُ الْاَوَّل۪ينَ اكْتَتَبَهَا فَهِيَ تُمْلٰى عَلَيْهِ بُكْرَةً وَاَص۪يلًا ﴿٥﴾
قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ اِنَّهُ كَانَ غَفُورًا رَح۪يمًا ﴿٦﴾
Karşılaştır 4: Kâfirler: “Kur’an, Muhammed’in uydurduğu yalandan başka bir şey değildir; üstelik bir başka grup da bu hususta ona yardım etmektedir” dediler. Böylece onlar korkunç bir zulüm işleyip dehşetli bir yalan uydurdular.
Karşılaştır 5: Dediler ki: “Bu Kur’an öncekilerin masallarıdır. Peygamber onu kendisi için başkasına yazdırmıştır. Bu masallar ona sabah ve akşam gizlice okunup duruyor.”
Karşılaştır 6: Rasûlüm! De ki: “Bu Kur’an’ı göklerin ve yerin tüm gizliliklerini bilen Allah indirmiştir. Şüphesiz O çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.”

TEFSİR:

Müşriklerin Kur’ân-ı Kerîm karşısında ileri sürdükleri iddialardan biri, onu Peygamber (s.a.s.)’in kendiliğinden uydurduğu ve bu hususta ona bir kısım insanların yardım ettiği şeklindeydi. Bir diğer iddiaları ise Kur’an’ın ebedî ve ezelî hakîkatleri açıklayan âyetlerini, vuku bulup bulmadığı belli olmayan, vuku bulduysa da ne zaman ve nasıl vuku bulduğu bilinmeyen “öncekilerin masalları” şeklinde vasfetmeleri idi. Her iki iddia da zulüm ve yalanın ta kendisidir. Çünkü Kur’an, bir beşer sözü değil, göklerin ve yerin tüm sırlarını bilen Yüce Allah tarafından indirilen mûcize bir kelâmdır. Onda hiçbir beşerî meleke ve kabiliyetlerle ulaşılamayacak, ancak Allah’ın vahyetmesiyle bilinecek sırlar, gayb âlemine ait bilgiler, kanun ve hakikatler yer alır. İlk günden itibaren benzerinin getirilmesi için açıktan meydan okumasına rağmen, aradan on beş asır geçtiği ve hiçbir zaman Kur’an düşmanları eksik olmadığı halde, hiç kimse onun bir benzerini, hatta onun bir sûresinin benzerini getirmeye güç yetirememiştir. Bu durum, onun doğruluğu üzerindeki tüm şüpheleri kaldırmakta ve onun kelâm-i ilâhî olduğunu kabulü gerekli kılmaktadır.

6. âyetin “Allah’ın çok bağışlayıcı ve çok merhametli oluşu” ile tamamlanmasının husûsî bir mânası dikkat çekmektedir. Cenâb-ı Hak nihâyetsiz mağfiret ve merhamet vasıflarına sahip olduğundandır ki Kur’an düşmanlarına mühlet tanımaktadır. Yoksa Resûlullah (s.a.s.)’e karşı yalan ithamlarından dolayı kendilerini derhal helak edebilirdi. Ayrıca o zalimlere, inat ve düşmanlıklarını terk edip hakîkate teslim oldukları takdirde, önceki günahlarının bağışlanacağı müjdesini vermektedir.

Müşrikler, Resûlullah (s.a.s.)’le ilgili de şöyle asılsız iddialarda bulunuyorlardı:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-82-ayeti-ne-anlatiyor-195113-m.jpg
Enâm Suresinin 82. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...